AMASYA TEVHİD VE VAHDET PLATFORMU: “TÜRKİYE İSRAİL TERÖR ÖRGÜTÜ İLE OLAN TÜM İLİŞKİLERİNİ KESMELİ”
AMASYA TEVHİD VE VAHDET PLATFORMU: “TÜRKİYE İSRAİL TERÖR ÖRGÜTÜ İLE OLAN TÜM İLİŞKİLERİNİ KESMELİ”
-Amasya Tevhid ve Vahdet Platformu tarafından yapılan açıklamada; “Amasya’dan Cumhurbaşkanı ve Türkiye’ye çağrı; “Türkiye İsrail terör örgütü ile olan tüm ilişkilerini kesmeli. Azerbaycan’dan İsrail’e petrol akıtan Bakü Ceyhan boru hattının vanalarını kapatmalı, İsrail’i destekleyen tüm Yahudiler Türkiye’den defedilmelidir!” denildi.
Türkiye’nin İsrail terör örgütüyle ilişkilerinin kesilmesi gerektiğine dair, Cumhurbaşkanı ve Türkiye halkına yönelik Amasya Tevhid ve Vahdet Platformu tarafından yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi;
-“İSRAİL TERÖR ÖRGÜTÜYLE EN İYİ İLİŞKİ SIFIR İLİŞKİ,
En iyi Yahudi Siyonist olmayan ve İsrail terör örgütünü desteklemeyen Yahudi’dir(eğer varsa?)
İsrail Terör Örgütü’nün Sivil Gazze Halkına karşı başlattığı Soykırım 8 Aydır tüm acımasızlığıyla devam etmekte olup, geçen hafta REFAH kentinde 2 defa çadırları bombalamak suretiyle, çoluk çocuk ayırmadan 70 civarında masumu diri diri yakarak, canilikte tavan üstüne tavan yapmıştır.
7 Ekim’den bu güne geçen 8 aylık süreçte Resmi rakamlara göre yarısı bebek ve çocuk 36 bin sivil katledilmiş durumda ve gerçek sayının bunun 2 katı olduğu tahmin ediliyor.
Türkiye Halkı ve Devleti’yle ilk günden beri FİLİSTİN Direnişinin ve GAZZE Halkının yanında durup, siyasi ve insani yardım boyutlarıyla desteklemeye çalıştığı gibi, İktidar son olarak İSRAİLLE ticari ilişkilerini keserek bu desteğini somutlaştırmış oldu.
Lakin GAZZE’ye olan bu destek, Azerbaycan’da, Libya’da, Somali’de ve diğerlerinde gördüğümüz çabaların yanında çok sönük kalıyor.
Bizce Türkiye Gazze’de üzerine düşen ve kendine yakışan İslami, insani ve tarihi sorumluluklarını hakkıyla yerine getirmek için şu adımları da mutlaka atmalıdır.
1. Azerbaycan petrolünü Türkiye üzerinden İsrail’e akıtan Bakü Ceyhan boru hattının vanaları kapatılmalıdır.
2. Türkiye açlıktan ve tıbbi imkansızlıktan kitlesel kırıma uğrama durumuna gelmiş Gazze Halkına Gerekli İnsani Yardımı, havadan, denizden, karadan, ne pahasına olursa olsun mutlaka ulaştırmalıdır.
3. Türkiye Gazze ve halkını, ikiyüzlü münafık İran ve Arap Ülkelerinin insafına bırakmak yerine, saldırıyı durdurmak, kuşatmayı sona erdirmek ve yeniden inşa sürecini başlatmak için, birleşik bir baskı cephesi oluşturacak uluslararası bir konferansa ev sahipliği yapmalıdır.
4. İsrail’le sosyal, siyasi, ticari vs. tüm ilişkiler tamamen kesilmelidir.
5. İsrail’le Türkiye arasındaki kara, deniz ve hava tüm sınır kapıları kapatılmalıdır.
6. Türkiye İsrail’le tüm diplomatik ilişkileri tamamen kesip, tüm diplomatları geri çektikten sonra, İsrailli tüm diplomatlar sınır dışı edilip, Türkiye’nin 1949 yılında aldığı İsrail’i devlet tanıma kararını iptal edilmelidir.
7. İsrail katliamlarına lojistik destek sağladığı iddia edilen İncirlik ve Kürecikteki ABD Üstleri kapatılmalıdır.
8. Türkiye’deki İsrail’le çifte vatandaş Yahudileri kontrol edip, İsrail’i destekleyen ve askerlik yapanları vatandaşlıktan çıkarıp sınır dışı etmeli, savaş suçu işleyenleri yargılamalıdır.
9. Türkiye’de İsrail terör örgütünü desteklemek suç kabul edilip, destekleyenler yargılanmalı; Türkiye vatandaşı Yahudilerden İsrail’i destekleyenler ise, vatandaşlıktan çıkarılıp sınır dışı edilmelidir.
10. Başta İsrail Cumhurbaşkanı ve Başbakanı olmak üzere, soykırımdan sorumlu tüm İsrailli yetkililer hakkında, uluslararası kurumlar nezdinde savaş suçu duyurusunda bulunulup, uluslararası adalet divanının kararı gerekçe gösterilerek, Türkiye’de ilgili mahkemelerin bunlarla ilgili yargı süreci başlatması sağlanmalıdır.
11. Tüm İslam Ülkelerine ve hatta dünya ülkelerine çağrıda bulunarak, benzer adımları atmaları talep edilmelidir.
Hükümet bu adımları atarken, halkımız Gazze’yi gündeminden düşürmeyip, kanayan yaramızın kapanması için Boykot, Eylem ve diğer yollarla elinden gelen gayreti göstermeli ve Devleti yukarıda sıraladığımız adımları atmaya ısrarla teşvik etmelidir.
Türkiye devlet ve halk olarak Gazze’de üzerine düşen ve kendine yakışan İslami, insani ve tarihi sorumluluklarını mutlaka yerine getirmelidir.“
Kaynak: Suluovayenihabergazetesi-AA/Murat Arslan