ASRIN FELAKETİNDE KAYBETTİĞİ 4 YAKINININ ACISINI HALEN YAŞIYOR





ASRIN FELAKETİNDE KAYBETTİĞİ 4 YAKINININ ACISINI HALEN YAŞIYOR
–ÖZEL HABER: -Suluovalı İş insanı İlhan Yaylacı, 6 Şubat depreminde Hatay’da şehit olan kardeşi, eşi ve 2 yeğenini defnettikleri ilçemizdeki kabirleri başında dualarla anarak gözyaşı döktü.
-ASRIN FELAKETİNDE AKRDEŞİ, EŞİ VE 2 YEĞENİNİ KAYBETTİ
Asrın felaketi olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli 11 ilimizi etkileyen 6 Şubat depreminde kardeşi Astsubay Kad. Kd. Başçavuş İzzet Yaylacı, eşi Polis Memuru Zehra Yaylacı ve çocukları İrem Buse Yaylacı ile Rüzgar Berat Yaylacı’yı kaybeden İş İnsanı İlhan Yaylacı, haftada 2 gün Suluova Belediye Kabristanlığındaki kabirlerini ziyaret ediyor. Dua edip mezarlarının bakımını yapıyor ve acısını yaşıyor.
Kardeşi ve ailesinin yaşadıkları Hatay’da(Antakya) 2 yıl önce depreme yakalanarak hayatlarını kaybettiklerini hatırlatan İlhan Yaylacı, deprem şehidi kardeşi İzzet Yaylacı ile deprem sabahının gecesinde son kez görüştüğünü ve sabah 04.20’de ise deprem olduğunu öğrendiğini söyledi.
-KARDEŞİMLE GECE GÖRÜŞTÜM, SABAH ENKAZ ALTINDA KALDIĞINI ÖĞRENDİM
Asrın felaketine 4 canını kurban verdiğini anlatan İlhan Yaylacı şunları aktardı: “kardeşim beni deprem gecesi aradı, saat 23.30-24.00’a geliyordu. Halımı hatırımı sordu. Yani deprem gecesi en son sesi o zaman aklımda halen. Gece saat:24.00’da telefonu kapattı. Sabah saat: 04.20’de ben acı haberini aldım. Sabah telefonum çaldı. Telefonu açtığımda Hatay’daki kardeşimin çok yakından tanıdığı bir şahıs beni aradı. ‘Burada çok büyük bir deprem oldu, kardeşinize ulaşabildiniz mi ?’ dedi. Ben hemen kardeşimi, eşi ve çocuklarını aradığımda telefonlarına ulaşamadım. Tabi içerime büyük bir ateş düştü. Ben tekrar beni arayan o şahsı aradığımda, kardeşimin evinin, iş yerlerinin ve yanındaki binaların yıkıldığını beyan etti. O anda zaman kaybetmeden hemen Hatay’a gitmek için saat: 04.30 gibi hızlı şekilde ben abim İsmail Yaylacı’yı da yanıma alarak yola çıktım.” Dedi.
Kardeşleri ile birlikte iki araçla deprem bölgesine hareket ettiklerini ve öğle saatlerinde vardıkları anlatan İlhan Yaylacı, Hatay’a vardıklarında tüm binaların yıkıldığını, cadde ve yolların kapandığını, bu nedenle Hatay’da yaşayan kardeşi ile ailesinin olduğu mahalleyi bulamadıklarını, birinin yardımıyla kardeşinin yaşadığı mahalle ve evlerini bulduklarında ise evlerinin tamamen yıkılmış olduğunu gördükleri ve büyük bir acı yaşadıklarını, aramalarına rağmen kardeşi ile ailesini enkazların içinde bulamadıklarını ve onlara ulaşamadıklarını kaydetti.
-ENKAZ ALTINDAKİ CENAZELERİNİN BAŞINDA 2 GÜN BEKLEDİ.
Hatay ile birlikte 10 ilde daha deprem olduğunu orada öğrendiğini, onun için yardım ekiplerinin hemen gelemediğini ve kendi imkanları ile kardeşi ve ailesini 2 gün boyunca bulmaya çalıştıklarını belirten İlhan Yaylacı; “depremin üçüncü günü de yakın akrabaların gelmesi ile beraber cenazelerimize binanın enkazında ulaştık. Dördününde birbirine sarılmış vaziyette oldukları gördük, beton blokların arasında sıkıştıkları için çıkarılmaları zordu, depremin dördüncü günü gelen kurtarma ekipleri ile biz bulduğumuz kepçe ve diğer ekipmanlarla beton blokları kaldırarak kardeşim ve ailesini molozların altından aldık. O ana kadar iki gün boyunca ben beton blokların altında yatan o canlarımın ayaklarına sarılarak ve acımı yaşayarak bekledim. Yani çok büyük acı bir olay, yani kardeşim ve ailesi orada yatıyor. Ben sadece ayaklarına dokunuyorum, ayaklarını seviyorum. Böylece iki gün boyunca bekledim, anlatılması zor acılar yaşadım.” Dedi.
-500 ATOM BOMBASI GÜCÜNDE YIKIM OLMUŞ.
Yaşadıkları o büyük acıyı tarif etmenin mümkün olmadığını dile getiren İlhan Yaylacı, gittiği afet bölgesini gördüğünde adeta 500 tane atom bombası gücünde bir patlamanın olduğunu anladığını, şehirlerin yıkıldığını, insanların yıkılan binaların altında kaldığını ve uzun zaman çıkarılamadıklarını, çünkü 11 ilde deprem olduğu için yardım ekiplerinin herkese yetişemediğini, enkaz altında kalarak hayatlarını kaybeden kardeşi ve ailesini kısa sürede çıkartmalarına ve cenazelerini alıp Amasya’ya getirdiklerine ve bir mezarlarının bulunmasını şükrettiklerini anlattı.
-AİLECE YAŞAMA SEVNCİMİZİ KAYBETTİK.
Ailesinden 4 canı toprağa vermekten dolayı diğer tüm aile fertlerinin psikolojilerinin bozulduğunu aktaran İlhan Yaylacı, “Acının tarifi yok yani. Artık biz yaşama sevincimizi kaybettik desem yeri. Çünkü dört tane canımı ben bir günde toprağa verdim. Kendi ellerimle, tırnaklarımla kazıyarak enkazdan çıkartım. Bunu ve böyle bir acıyı tarif etmek mümkün değil. Oradaki acıları, o anı yaşamaktan zaten 2-3 ay psikolojimiz buzuldu. Kendimizi toparlayamadık.” Diye konuştu.
-ASRIN FELAKETİNE 4 CANIMIZI VERDİK.
Düzenli olarak deprem şehitleri olan kardeşi ile ailesini ziyarete geldiğini ve her seferinde o büyük acıyı tekrar tekrar yaşadığını anlatan İlhan Yaylacı; “ben 2 günde bir geliyorum mezarlarına. Çünkü aklımdan hiç çıkmıyorlar. Kardeşim ve ailesi, gencecik yaşta hayatlarını kaybetti. Kendi ellerimle betonların altından çıkarttım, getirdim toprağa verdim. 2 Günde bir geliyorum. Burada acımı kimseye belli etmeden yaşıyorum, oturuyorum, başlarında ağlıyorum, duamı ediyorum. Acımı biraz hafifletmeye çalışıyorum. Hafiflemiyor tabi ki ama bir nebze olsun mezarlarına sarılmak, dokunmak, mezar taşının soğukluğunu bile hissetmekten ayrı bir teselli buluyorum. Yani anlatılmıyor bu acı. Allah kimseye böyle bir acı yaşatmasın. Çok zor ve acı bir olay. Yani asrın felaketine bizde 4 tane can verdik.” İfadelerini kullandı.
Kaynak: Suluovayenihabergazetesi-AA/Murat Arslan