TAKIM RUHU

TAKIM RUHU.

-Bakanlığımızın Mesleki Eğitim Kursu’na gitmiştim 2007-2008 döneminde. Altı ay süren bir eğitim programdı kurs. Vize final hatta bütünleme sınavlarının olduğu, sorumlu olduğumuz yasal mevzuatı ders olarak aldığımız bir kurs.

Kursun bir dersi 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’ydu. Hocamız ilk derste bir araştırma ödevi verdi; Formula 1 Yarışları… Sözlü notunu verdiği ödevlere dayanarak vereceğini de söyledi. Ne alaka dedik bu Kanun ve Formula 1 yarışları ama Hoca ne derse yapmalıyız mecbur.

Herkes araştırmasını yaparak derse geldi…İki sınıf bir arada dersteydik. O zamanlar Fernando Alonso hayranıydım ve İstanbul Park’ta yapılan yarışı da izlemiştim… Formüla 1 ‘in tarihçesinden, parkurlardan, pilotlarından, derecelerinden bahsedildi teker teker söz alınıp… Hoca aradığı açıklamayı duymamıştı belliydi ifadesinden. Ders bitmek üzereyken tekrar söz istedim Hocadan… “Formula 1’ de bana ilginç ve özel gelen bir hal “pite girmek/pit stop” .Yarış esnasında araç kenara çıkıyor, kısa sürede lastik değişimi artı diğer bakımlar onarımlar yapılıp hızlıca araç tekrar piste, yarışa geri dönüyor. Pitteki görev paylaşımı, herkesin seri ve hızlı işini yapışı çok değerli geliyor bana “ dedim ve Hoca “tamamdır aradığım cevap buydu, sözlü notun yüz” dedi. Hocanın ilk dersten değinmek istediği durum takım çalışmasının önemiymiş. Takımın parçası olmak, birlikte hızlı, seri, doğru çalışabilmek, ben değil biz olmak… Sonradan anladım ne kadar kıymetli bir konu ile derse başlamış. Dersin devamında takım çalışması adına gruplara ayrılarak ödev hazırlayıp sunum yapmıştık.

Birkaç yıl önce televizyon izlerken bir voleybol hocasının konuşmasına denk gelmiştim. Hoca takım sporlarının çocukların gelişimindeki katkısından bahsediyordu. Sağlıklı besinleri tüketmek, belli saatlerde antrenmana gelmek, belli saatlerde uyumak ve kalkmak ile disipline alışmalarından… Maç esnasında argo ya da küfürlü konuşurlarsa, rakip takımdakilere kötü davranırlarsa ihtar alacaklarından bu sebeple tavır ve söylemlere dikkat ederek yaşamayı öğrendiklerinden… Doğru paslaşmayı yapmazlarsa sayı alamayacaklarından dolayı yardımlaşmayı öğrenmelerinden, birinin hatasının hepsini etkilemesi nedenli her bireyin dikkatli davranması gerekmesinden hatta bazen birbirlerinin açıklarını kapatarak da başarıya ulaşmalarından… Oyun anında hızlı ve doğru karar vermek gerektiğinden bu yönlerinin de geliştiğinden… Kazanmak kadar kaybetmekte var olduğundan çocuğun kaybetmeyi de hazmetmeyi öğrendiğinden… Bağ kurmanın verdiği samimiyet ile daha başarılı olduklarını görmelerinden… Aidiyetlik hissetmenin kıymetinden… İletişim yeteneklerinin gelişmesinden ve daha bir dolu artısından bahsetmişti hoca takım sporlarının çocuklara olumlu etkisini anlatırken…

Takım olabilmek, birlikte aynı amaç için hareket edebilmek, takımın parçası olabilmek önemli haller… Her yerde olduğu gibi iş yerinde de takımın parçası olduğunu hissetmek önemli… Bir kurumda başarı varsa hiyerarşide yer alan en baştaki kişiden en sondaki kişiye herkesin takımdaki paylaşılmış görevini iyi yapması ile her rolün ayrı önem arzettiğini bilerek herkese kıymetini hissettirmek ile mümkün… Malmüdürlüğü olarak başarımız; öncelikle Malmüdürü olarak işimin gereği bilgileri öğrenmiş, tecrübelerimi edinmiş ve olması gereken davranışlarımı sergilemem ile başlar. Birlikte çalıştığım iş arkadaşlarımın da gerekli bilgi ve beceride olması, üzerlerine düşen görevi iyi yapmasıyla; İlçede Kaymakamım ilde Defterdarım sonra Bakanlığım ile iletişim ve destek kanallarının açık olmasıyla; İlçedeki diğer kurum amirleri ile uyumlu ve açık iletişim ile çalışmamızla birlikte gelir Malmüdürlüğünün başarısı. Saydığım her kişi ve kurumun oluşturduğu sinerjidir takım ruhu…

Takım ruhunun varlığı aileye de yakışıyor; herkesin gayreti, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi, kararlarda istişareyle ortak hedeflere yönelim ile… Takım ruhu her yerde ayrı güzel ve özel duruyor sanki…

Hep “biz” olma bilinciyle gayretimiz çok olsun desteğimiz bol olsun inşallah….

YAZAR: ASLI GÜLHAN BEK/MALMÜDÜRÜ