İSTİKBALİN KILAVUZLARI – ÖĞRETMENLERİMİZ !

İSTİKBALİN KILAVUZLARI – ÖĞRETMENLERİMİZ !
-Bekir Bal(86), Süleyman Köylüoğlu(85), Ahmet Günaydın(82), Savaş Erdemli(82), Mustafa Çam(77), Hüseyin Lafçı(76), Rahmi Akkaya(69).
Yukarıda yaş sırasına göre isimleri yazılı olan çok değerli emekli Öğretmenlerimiz davetimiz üzerine, Amasya Şeker Fabrikası Emeklileri Derneğine misafirimiz olarak ziyarette bulundular.
İstikbalimize kılavuzluk yapmış olan bu saygıdeğer Öğretmenlerimize teşrifleri için saygılarımızı sunarız.
Elbette ki; hali hazırda Suluova’da yaşayan yaşları seksenin üzeride daha birçok öğretmenimiz de var. Ancak o öğretmenlerimizin bir kısmına telefonla ulaşmamıza rağmen özellikle rahatsızlıkları nedeniyle derneğimizde ki ‘Yaşlı Öğretmenler Buluşması’na katılamadılar.
Davetimize mazeretleri nedeniyle katılamayan Öğretmenlerimiz ise; bize, Öğretmen oluşlarının verdiği derin saygınlıkla, kendilerinin anılması-hatırlanması dolayısıyla duygusal bir ifadeyle teşekkürlerini bildirdiler.
Biz de kendilerinin teşekkürlerini saygıyla alıp başımızın üstüne koyduk ve yüreğimize yerleştirdik.
Yukarıda da arz ettiğim gibi geçmişte Öğretmenlikleriyle bizlere Eğitim Kılavuzluğu yapmış olan ve artık ‘Eğitimin Kurmayı’ derecesindeki bu Koca Çınarlarla bir araya gelmemizin nedeni:
Her biri 27-34 yıl aralığında Öğretmen olarak görev yapmış olan bu Koca Çınarların;
-Öğretmenlikteki anıları,
-Geçmiş yıllardaki Öğretmenlerin öğretim durumları ile şimdilerdeki öğretmenlerin durumlarının kıyaslanması,
-Emekli Öğretmenlerin toplumdaki yeri,
-Öğrencileri ile iletişimleri,
-Milli Eğitim ile ilişkileri hususunda muhabbet etmek idi.
Ve Dolaysıyla; Derneğimizde davetimize katılan ve çoğu Köy Enstitülerinden mezun olan yukarıda isimleri yazılı değerli Öğretmenlerimizle çayın yanında, sade kahvaltı türü tadımlık menümüzle sohbete başlandı.
Elbette ki bende, bu Koca Çınarların bulunduğu ortamda ve hala heyecanını yenemeyen bir talebe duygusuyla nostaljik bir eğitim yolculuğuna katılım sağladım.
Her bir Öğretmenimiz Eğitim hayatlarında başlarından geçen kimisi komik, kimisi duygusal hatıralarını anlatmaya başlayınca;
Kimi zaman neşelendik-güldük. Kimi zaman duygulandık, gözlerimiz nemlendi.
Dolayısıyla: Yıllarca bu ülkeye büyük fedakarlıklarla, her türlü zorluklara katlanarak hizmet etmiş, sonunda da emekli olmuş olan bu Öğretmenlerimizin hatıralarını kayda almaya kalksak denizler mürekkep, ormanlar kağıt olsa yetmez.
Bu itibarla bende; bu Koca Çınarların Emeklilikteki hayatlarına dokunan maddi-manevi olguları-eylemleri kendilerinden dinlediğim kadarının özentini bana verdikleri yetki kadar okuyucularımla paylaşmak istiyorum.
Evvela belirtmeliyim ki: Geleceğimize kılavuzluk yapmış olan bu Koca Çınarların ortak noktaları; Vatan-Bayrak-Türk Büyüklerine olan derin saygıları ve Türk İslam Aleminin manevi varlığına sonsuz bağlılıkları idi.
Yine söylüyorum ‘Eğitimin Kurmayları’ nazarıyla baktığım bu Emekli Öğretmenlerimiz parmak kaldırma usulüyle aldığımız sözlere yine Öğretmen kişilikleriyle; kırmadan, dökmeden, eğitici kişilikleriyle hala bize ders verir gibi sohbetlerine tat kattılar.
İletişimin-ulaşımın, konutun-yakıtın çok çok zor ve az olduğu dönemlerin Öğretmeleri olan bu Koca Çınarlar; yaşadıkları o zamanları bile ballandırarak anlattılar. Yani Görevli oldukları zor dönemlerden asla şikayetçi olmadılar.
Dolayısıyla: Şimdiki meslektaşlarının; mesleki açıdan imkanlarının geniş olduğunu, bunu da hakkıyla değerlendirmeleri gerektiğini, bilhassa hem öğrencilerine hem de topluma kendilerinin giyim ve davranışlarıyla da örnek olmaları gerektiği hususu konuşuldu.
Öğrencilerinin kendilerine karşı olan davranışlarından memnun olduklarını, ancak toplumun genelinde olan ‘Saygı’nın kısmen ve maalesef dejenere olduğunu, bu duruma ancak Eğitimle yol alınabileceği görüşü ön plana çıktı.
Milli Eğitimin Emekli Öğretmenlere yaklaşımına gelince:
-Milli Eğitim Müdürlüğünün zaman zaman hasta vs. ihtiyaç sahibi Öğretmenleri ziyaret edip ihtiyaçlarına cevap verdiklerini,
Senede bir kez Öğretmenler Gününde sosyal medya aracılığı ile bilgilendirilip belirtilen yerde resepsiyon verdiklerini anlattılar.
BENDE DERİM Kİ: Her türlü davranışlarıyla toplumumuza pozitif örnek olan Emekli Öğretmenlerimize;
-Yılda bir iki defa herhangi bir okulda bir iki saat ders vermelerine izin verilmesi.
-İlçe Protokolün de 3-4 Emekli Öğretmene yer verilmesine. (Resepsiyona katılan Emekli Öğretmenlerden kura ile seçilenlerden),
-Yılda bir iki defa maileli yemek-gezi etkinliği düzenlenmesine,
-Her hangi bir dalda becerisi var ise destek olunmasına,
Her türlü saygıyı hak eden Emekli Öğretmenlerimize yukarıda arz ettiklerimle katkıda bulunulması zaten onurlu olan Öğretmenlerimizin renk katacaktır.
AYIRIMSIZ TÜM ÖĞRETMENLERİMİZİN ELLERİNDEN SAYGIYLA ÖPÜYORUM.
NOT: Başta Öğretmenlerimiz olmak üzere tüm Milletimizin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını Saygıyla kutluyorum.
YAZAR: EKREM GÜN.