MERHUM AMA HAFIZ HACI RECEP KATIRCI HOCAEFENDİ DUALARLA ANILDI

MERHUM AMA HAFIZ HACI RECEP KATIRCI HOCAEFENDİ DUALARLA ANILDI.

-Suluova ve bölgemizin yetiştirdiği büyük şahsiyet ve de manevi mimarlarından olup ömrünü Kur’an-ı Kerim-i okuma, okutma ve anlatma yoluna adayan ve bu uğurda binlerce hafız ve talebe yetiştiren merhum Ama Hafız Hacı Recep Katırcı Hocaefendi’nin 7 Kasım 2020 tarihinde 79 yaşında Hak’ka yürüyüşünün sen-i devriyesinde dostları, sevenleri ve öğrencileri tarafından özlem, hüzün ve dualarla anıldı.

Merhum Hocaefendi’nin Belediye Kabristanlığındaki mezarının ziyaret edilmesinin ardından Süleyman Karagöz İlim Yayma Kız Kur’an Kursu salonunda bir anma programı gerçekleştirildi.

Buradaki program cemaatle öğle namazının kılınmasının ardından Kur’an-ı Kerim ve dualarla başladı.  

Anma programına iştirak eden tüm katılımcılara teşekkür ederek babasının hayatını hakkında bilgiler veren büyük oğlu Cüneyt Sami Katırcı, fakir bir ailenin üyesi olarak 1941 yılında Samsun/Ladik ilçesinde dünyaya gelen babası Hafız Hacı Recep Katırcı’nın 6,5 yaşında iken menenjit hastalığı dolayısıyla iki gözünü kaybettiğini, oğluna büyük destek veren annesinden Kur’an-ı Kerimi dinleyerek ezberlemek suretiyle hafız olduğunu, 10 yaşında ise Kürsi hayatının başladığını, şehrin müftüsünden Arapça, tecvit, takva ve kıraat dersleri alarak kendini Kur’an anlamında geliştirdiğini, ilk, orta ve liseyi dışarıdan okuyarak diplomasını aldığını, Akait, kelam, tefsir, fıkıh ve hadis derslerini ara vermeden öğrendiğini, kendisinin en büyük özelliğinin ilim meclislerini takip etmesi olduğunu ve o meclislerde öğrenci ve de öğretmenlik yaptığını, hayatı boyunca da buna da çok önem verdiğini anlattı.

Merhum Hafız Hacı Recep Katırcı’nın 1969 yılında Amasya/Suluova ilçesindeki Diyanete bağlı Merkez Kur’an Kursu’nda ilk memuriyet hayatının başladığını aktaran oğlu Cüneyt Sami Katırcı, “Türkiye’de ilk defa iki gözü görmeyen ve öğretimini tamamlamış diyanet görevlisi bir hafız merhum babamdır. Kur’an Kursu öğretmenliği yaparken araştırmalarına devam etmiş fıkıh, kelam, akait, tefsir ve hadis çalışmaları yapmış olup Kur’an Kursu öğretmenliği ve müdürlüğü‘nün yanı sıra vaizlik görevlerinde de bulunmuştur. 20 Yıl sonra Diyanetten emekli olmuş ve ardından 1989 yılında Avrupa’ya Kur’an-ı Kerim’i okumak ve anlatmak için gitmiş, Almanya merkez olmak üzere Hollanda, Danimarka, İtalya gibi Avrupa ülkelerinin yanı sıra Orta Doğu’ya İran, Irak, Suriye, Libya, Mısır ve İsrail gibi ülkelerde de vaizlik ve Kur’an öğreticiliği yaparak İrşat görevini yerine getirmeye gayret ederek İslam Dinini Müslümanlara, Hıristiyanlara hatta Ateistlere anlatmaya çalışmıştır. 20 Yılını gurbette geçirdikten sonra ise Türkiye’ye döner dönmez Suluova İlçe Müftülüğü Süleyman Karagöz Kız Kur’an Kursunun başına geçerek gönüllü olarak vefat edene kadar da Kur’an-ı Kerimi hem okumuş ve hem okutarak binlerce hafız ve talebe yetiştirmiştir.” Dedi.

Hafız Hacı Recep Katırcı Hocaefendinin annesinin babası ile babasının babasının Kurtuluş Savaşı Şehidi olduğunu, yani her iki taraftan da şehit torunu olduğuna dikkat çeken Cüneyt Sami Katırcı, tecvit, kıraat ve makam derslerini o dönemin en iyi Alim, Müftü ve hocalarından öğrendiğini ayrıca tefsir, fıkıh, kelam, hadis, akait ve tasavvuf gibi İslami İlimler konusunda derin çalışmalar yaptığını, 79 yıllık hayatı boyunca 40 defa Umre ve Hac ziyaretinde bulunduğunu, İslam yolunda gönüllü olarak binlerce hafız ve talebe yetiştiren babası Amâ Hafız Hacı Recep Katırcı Hocaefendinin 7 Kasım 2020 tarihinde rahatsızlığı dolayısıyla Hak’ka yürüdüğünü, ardında kalan ailesi, dostları, sevenleri ve öğrencileri tarafından daima büyük bir vefa, saygı, hürmet ve dualarla anılacağını, onun dünya da iken öğrettiği Allah, Hz. Peygamber ve Kur’an yolunda yürümeye devam edeceklerini belirterek babasına duyulan saygı ve hürmet dolayısıyla tüm sevenlerine şükranlarını sundu.      

Merhum Hocaefendinin en yakın dostlarından Doç. Dr. Mustafa Canlı ise yaptığı konuşmasında, “kıymetli Recep Hocamız birçok özelliği uhdesinde toplayan bir şahsiyetti. Toplumda önde gelen şahsiyetler vardır, âlimdir ama ârif değildir. Öyleleri vardır ki hem âlim hem de âriftir ama irşâd ehliyetine sâhip değildir. Yine öyle kimseler vardır ki bütün bu özellikler onda vardır ama hâfız değildir. İşte merhûm Recep hocamız birçok özelliğe sâhip nâdide bir hocamızdı. Kur’ân ve Sünnet yolundan gitmesi yâni şeriate bağlılığı, ilim sâhibi olması, irfân sâhibi olması, ledünnî ilme (ilm-i ledün) sâhipti, ömrünü kur’ân’a adaması, seherî oluşu, irşâda ehliyetinin olması, ihlâs ve samimiyeti, tahâret ve temizliğe dikkat etmesi, temiz ve uyumlu giyinmesi, disiplinli olması, vakte ehemmiyet vermesi(dakîk olması), doğallığı/tabiîliği(halk adamlığı), heybeti, şefkât ve merhameti, türkçeyi güzel konuşması ve eser bırakması gibi pek çok vasıflara sahip olup aynı zamanda ondan bize kalan miraslar, her biri bize rehber olabilecek ve bizi eğitecek ahlâkî vasıflardır. Onun için bunları dinlerken kendimize rehber olacak ve bizi dönüştürecek esaslar olarak dinlemeliyiz. Bu özellikleri sıralayınca hepinizin gözünde Âmâ Hâfız veya Recep Hâfız belirdi değil mi? Zaten şimdi o;nûrânî yüzüyle, emsâlsiz sükûtuyla, dâvûdî sesiyle, temiz ve uyumlu giyimiyle sanki aramızda gibi sankisi fazla o aramızda. Rabbim ganîganî rahmet eylesin…Muhterem Kardeşlerim, biraz önce sıraladığım ve üzerine birçok maddenin de eklenebileceği bu özelliklerin en zirvesinde yer alan özellik veya bir başka ifadeyle merhum hocamızı Âma Hâfız yapan en ehemmiyetli vasfı, onun Kur’ân yolunda olması, Kur’ân’a hizmet etmesidir. Sevgili peygamberimiz (s.a.s.); “Sizin en hayırlınız Kur’ân’ı öğrenen ve öğreteninizdir.” buyurmaktadır. Onun ömrü boyunca yaptığı ve hiç bırakmadığı şey, Kur’ân yolunda olmasıdır. Onu âhirette yüceltecek asıl unsur da budur. Nitekim bir hadis-i şerifte şöyle buyurulmuştur: “Muhakkak ki Kur’ân, kıyâmet günü kendisine arkadaş olan (Kur’ân okuyan ve hayatına yansıtan) kişiye şefaatçi olacaktır.” Dolayısıyla Kur’ân ona şefaat edecek inşallah… Yine bir hadis-i şerifte bildirildiğine göre; “Kur’ânve dünyadaki hayatlarını ona göre tanzim eden Kur’ân ehli kimseler, mahşer yerine getirilirler. Bu sırada Kur’ân’ın önünde Bakara ve Âl-i İmrânsûreleri vardır. Her ikisi de kendilerini okuyanları müdafaa için birbiriyle yarışırlar.” İşte şimdi uğrunda ömrünü adadığı Fâtihalar, Âl-i İmrânlar, İhlâslar merhum hocamızı müdafaa için, birbiriyle yarışıyor.” Diye kaydetti.

Yakın dost ve talebelerinden Abdullah Cengiz Makas, Muammer Dikiciler, Adem Ergül ve Adem Ayrancı’nın da birer konuşma yaptığı anma programı merhum Amâ Hafız Hacı Recep Katırcı Hocaefendinin hayatını konu alan sinevizyon gösterisi, Kur’an-ı Kerim ve ilahilerin seslendirilmesinin ardından vefatının 1. sene-i devriyesi dolayısıyla okunan hatimlerin dualanarak ruhuna bağışlanması ve topluca kılınan ikindi namazı sonrası verilen ikramlarla son buldu.       

Sakal-ı Şerif ziyaretinin de yapıldığı anma programına, merhum Amâ Hafız Hacı Recep Katırcı’nın oğulları Cüneyt Sami, Esat ve Muhammed Katırcı, Doc.Dr.Mustafa Canlı, Abdullah Cengiz Makas, Muammer Dikiciler, Adem Ergül ve Adem Ayrancı, Suluova’nın yanı sıra cevre il ve ilçeler ile Ankara ve İstanbul gibi dış bölgelerden yoğun bir katılım yaşandı.

Kaynak:Suluovayenihabergazetesi/Murat Arslan