MUSA ÇOBAN-YUSUF ERDAL(S A Y G I)

MUSA ÇOBAN-YUSUF ERDAL(S A Y G I)

–“Bir Şehri insanlarından tanırsınız.’’ (Alıntı)

Evvela şu notu peşinen belirteyim. Yukarıdaki isimleri alfabetik sıraya yerleştirdim. Yoksa Her iki can de benim için terazinin aynı seviyedeki kefesi gibidir.

MUSA ÇOBAN: Suluova’ya daha yakın olan ancak Samsun/Ladik ilçesine bağlı Söğütlü köyünde 1952 yılında doğmuştur. 1973 yılında Sanat Okulunu bitirince 1976 yılında da Amasya Şeker Fabrikasının İşletme Bölümünde işe başlamıştır.

Fabrikada çalışırken askere gitmiş, dönüşünde tekrar fabrikaya işbaşı yapmış olmasına rağmen 1980 yılının yıkıcı-kıyıcı siyasetinden nasibini almış ve işten ayrılarak Suluova’da zahire üzerine kendi işini kurarak ticaret hayatına atılmıştır. Yani Esnaftır.

Aynı zamanda hem Çiftçiliği ve hem de Büyükbaş Hayvan Besiciliğini birlikte yürütmüştür.

Bu arada: Suluova Besiciler Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı, Pan-Et Yönetim Kurulu Üyeliği, Suluova Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanlığı, Suluova Belediyesi bünyesindeki Aşevi(SULTAŞ) Yönetim Kurulu Üyeliklerinde bulunmuştur.

YUSUF ERDAL: 1965 Suluova Hacı Hayta Mahallesi doğumludur.

Suluova’nın köklü ailelerindendir. Yani Eşraftan biridir. Babası Merhum Mehmet Mustafa Erdal(Mehmet Efendi) Suluova ilçemizin 1957’deki İlk Kurucu Belediye Başkanıdır. Mehmet Efendi bu görevini 1960 ihtilaline kadar yani 27 Mayıs 1960 yılına kadar sürdürebilmiştir.

YUSUF ERDAL: İlkokulu, Ortaokulu Suluova’da okumuş, liseyi yarıda bırakarak ticaret hayatına atılmıştır. Çiftçidir. Uzun yıllar Zirai İlaç Bayiliği yapmıştır. Yani aynı zamanda hem Esnaf hem de Eşraf’tır.

Suluova Ziraat Odasının Hacı Hayta Mahallesi delegesidir. Ayrıca: Spor meraklısıdır. Uzun yıllar amatör Futbol oynamış, Yerel Futbol Hakemliği yapmıştır.

Evlatlarının okuduğu okullarda tartışmasız uzun yıllar Aile Birliği Başkanlığı yapmış ve görev aldığı okullarda, okulun gerek fiziki yapısına gerekse öğrenci-öğretmen–veli ilişkilerine çok önem vermiş, eğitimin kalitesine katkı sunmuştur.

Gerek Yusuf Erdal gerekse Musa Çoban hakkında anlattıklarım onların fiziki hayatları ile ilgilidir ve birçok insanın hayatı da buna paralel benzerlikler taşır.

ANCAK: Gerek Musa Çoban’ı gerekse Yusuf Erdal’ı birçok insandan ayıran farklı MÜŞTEREK ÖZELLİKLER’i vardır.

-Her ikisi de birer SAYGI kralıdır.

Zira: Yaşlı-Genç, Zengin-Fakir, Memur-Amir, Köylü-Şehirli, mezhebi ne olursa olsun, rengi ne olursa olsun her insana, her kesime, şerefini, namusunu bilen, vatanına, bayrağına bağlı olan saygıda kusur etmeyen birer kişiliklerdir.

İnsanlarla ilişkileri olağanüstüdür. Asla; Sağ-Sol, Alevi-Sünni ayırımı yapmadan insanlarla iç içedirler.

-YANİ: Onlar toplumumuzun BİRLEŞTİRİCİ GÜCÜ’dür.

Neden böyledir: Zira insanlara saygılıdırlar ve dolaysıyla insanlardan da SAYGI duyarlarda ondan.

Hz. Mevlana’nın dediği gibi: ’Göründükleri gibi oldukları, oldukları gibi göründükleri‘ için toplumun GÜVEN’ini kazanmışlardır.

Her an onları kendi işlerinden çok başkalarının işlerine koşarken görmek asla sürpriz değildir.

Yukarıda kaleme aldığım isimleri Suluova’da her mecliste, düğünde-dernekte, cenazede–taziyede, ya kendilerini görmek yada isimlerini duymak her an mümkündür. Her ikisi de fakir babasıdır.

Suluova dışında da yani Ülkemiz genelinde zaman zaman yaptığım seyahatlerde de tanıştığım-sohbetinde bulunduğum bazı kimseler ‘Amasya Suluova’danım’ deyince hem Yusuf Erdal’ı hem de Musa Çoban’ı ‘tanır mısınız’ diyenler oldu.

‘Tanırım’ deyince övgüyle sözü edilen gerek Musa Çoban’ı gerekse Yusuf Erdal’ı burada kaleme almak bana borç oldu.

Bir Şehri insanlarından tanımak olası bir meziyet ise Yusuf Erdal ve Musa Çoban gibiler buna bir örnektir. Yani Suluova’yı tanımayanlar bu iki şahsiyetin insan ilişkileri nedeniyle Suluova’yı bilmektedirler.

Kavgasız bir dünya için, Var olalar, Çok olalar.

YAZAR: EKREM GÜN