SULUOVA’DA, 15 TEMMUZ DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK GÜNÜ ANMA PROGRAMI DÜZENLENDİ
SULUOVA’DA, 15 TEMMUZ DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK GÜNÜ ANMA PROGRAMI DÜZENLENDİ
– -Suluova’da, 15 Temmuz Direnişi’nin 8. Yıldönümü dolayısıyla “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü, 15 Temmuz Demokrasi Zaferi Şehitlerini Anma Haftası” kapsamında anma programları gerçekleştirildi.
Program dolayısıyla mevlidi şerif programı düzenledi, 15 Temmuz konulu resim sergisi açıldı, demokrasi yürüyüşü ve demokrasi nöbeti tutularak Milli birlik ve beraberlik vurgusu yapıldı. 15 Temmuz Direnişi’nin 8. Yıldönümü yapılan dualar ve 00.13 Selası okunmasıyla sona erdi.
Akşam düzenlenen anma programı kapsamında, Halk Eğitim Merkezi önünden 15 Temmuz Milli İrade ve Demokrasi Meydanına kadar Demokrasi Yürüyüşü gerçekleştirilerek Kaymakam Şafak Gürçam ile Belediye Başkanı Rifat Uzun ve protokol mensupları meydanda toplanan halkı selamladı.
Suluova Kaymakamlığı ile Suluova Belediyesi tarafından düzenlenen anma programı saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından Kur’an-ı Kerim Tilaveti ile başladı.
15 Temmuz’u unutmadıklarını ve unutturmayacaklarının altını çizen Kaymakam Şafak Gürçam burada yaptığı konuşmasında şunları kaydetti:
“15 Temmuz, devletimizin varlığını ve milletimizin birliğini parçalamak isteyen Fetöcü hainlere karşı, yüce milletimizin cesareti, onurlu direnişi ve kahramanlığıyla yazılmış şanlı bir demokrasi zaferidir. 15 Temmuz’da milletimiz, tıpkı Malazgirt’te, Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi tek yürek olmuş, milli iradeyi darbecilere çiğnetmeyerek vatanına sahip çıkmış; o gece şehit düşen 251 vatan evladı ile gazi olan 2 binin üzerindeki kahramanlar da isimlerini tarihe altın harflerle yazdırmışlardır. ‘Söz konusu vatansa gerisi teferruattır’ diyen Atatürk’ün zafere ulaşmasını sağlayan inancın ve azmin bir benzeri, 8 yıl önce bugün Türkiye’nin tüm şehirlerinde görülmüştür. Bu inanç ve azimle milletimiz, bu ülkenin sadece siyasi, ekonomik, diplomatik saldırılarla değil, aynı zamanda askeri darbelerle de ele geçirilemeyeceğini, tüm dünyaya göstermiştir. O gece Türkiye’nin karışmasını bekleyen düşmanlarımız ve içerideki işbirlikçileri de hüsrana uğramışlardır.
Özetle 15 Temmuz; Cesaretle meydanlara çıkan, Vatanını canı pahasına koruyan, Hainlere karşı duran, Karanlığa ışık olan, Demokrasiye sahip çıkan, Birlik ve beraberlikle kenetlenen TÜRK MİLLETİNİN ZAFERİDİR. 15 Temmuz 2016 gecesi bize demokrasinin ve bağımsızlığın olduğunu ne kadar kıymetli olduğunu göstermiştir. O yüzden bulunduğumuz coğrafyamızda ilelebet var olabilmek için; Güçlü ve müreffeh olacağız; Hiçbir ayrım gözetmeksizin birliğimizi ve beraberliğimizi koruyacağız, Şehitlerimizi unutmayacağız, unutturmayacağız, Bölgemizde ve dünyada belirlediğimiz dünyada belirlediğimiz hedeflere yürüme konusunda hiçbir engeli tanımayacağız, Kardeşlik hukukumuza hukukumuza kasteden kasteden hiçbir teşebbüse fırsat vermeyeceğiz ve her daim ‘NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE’ demeye devam edeceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle; tüm şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi ve bu mücadeleye destek veren tüm vatandaşlarımızı şükran ve minnetle anıyorum. Allah yar ve yardımcımız olsun.” Dedi.
8 yıl önce hain FETÖ terör örgütünün Türk halkına büyük bir acı yaşattığını belirten AK Parti Amasya Milletvekili Haluk İpek, ise konuşmasında; “Suluova her zaman ki gibi bu konuya sahip çıkıyor, çok duyarlı hemşerilerimiz. Tüm hemşerilerime çok teşekkür ediyorum. Suluovalı olarak ben o gün 15 Temmuz akşamı parlamento’daydım, parlamentoyu biz açtık ve sabaha kadar bombalandık ama milletin iradesini ve sesini parlamentodan tüm dünyaya gösterdik. Bir çok arkadaşım şehit oldu. İstanbul’da köprüde o direnişi başlatan şehit Erol Olcok yakın arkadaşımdı, AK Parti kuruluşundan itibaren tüm mücadeleleri birlikte verdik. Oğlu Abdullah’ı yakınen tanıyorum, o da şehit oldu. 15 Temmuz günü ben Amasya milletvekili olarak o gün Ankara’daydım. Ankara’da bir hareketlenmenin olduğunun duydum. Televizyonu açtığımızda gördük ki tanklar yürütülüyordu. Bir darbe girişimi olduğunu anladım. Hemen Süleyman Soylu’yu arayarak Ankara’da toplanıp bir kriz masası oluşturulmasını istedik ve hemen parlamentoyu açıp orada bir araya gelelim diye konuştum. O gün parlamentoyu açmak çok önemliydi. Çünkü parlamentonun her türlü yasayı çıkararak darbecilere karşı her türlü kararı alma yetkisi vardır. Bundan korktukları için biz içindeyken parlamentoyu bombaladılar. Tüm halkımız Ankara’da sokaklara inerek darbe kalkışmasına karşı koyarken kimsenin aklına ölüm gelmiyordu. O gün Ankara’da bir başka değişik hava vardı. Birçok arkadaşım ve vatandaşımız şehit oldu. Ama kimsede korku yoktu. Çünkü millet daha önce bu durumları yaşadığı ve gördüğü için olayın farkındaydı. Bu normal bir darbe değildi. Bu darbe, Malazgirt’ten beri bin yıldır bu çoğrafya da bulunan bu millete, bu milletin geleceğine, toprak bütünlüğüne, ekonomisine, çocuklarının geleceğine ve aklınıza gelecek tüm değerlerimizi bu coğrafyada silmek için 40 yıllık hazırlanmış, bu ülkeyi yok etmek isteyenlerin ve bir yerlere müstemleke gibi bağlanmak isteyenlerin taammüden bu milelte hazırlamış olduğu tuzaktı. Milletimiz bunu anladı. Ve bunu bertaraf etmek için canını ve her şeyini ortaya koydu o gün Ankara’da. Ben hiçbir zaman halkımızın bu kadar büyük bir ruhla hareket ettiğini görmedim, muhteşemdi. Kimsenin aklında ölüm yoktu, korku da yoktu.
Biz parlamentoya gittik ve açtık, bir müddet sonra bombalanmaya başladı. Şaşırdık, çünkü bizim uçaklar bizi bombalıyordu. Yaklaşık 11 kez bombalandık parlamentoda. Bu diğer darbelerden çok farklıydı. Bu güne kadar bu milletin bir araya gelerek bu ülkeyi bölgenin en güçlü devleti yapmak, lider ülke yapmak, tarihte olduğu gibi daha büyük ve güçlü şanlı tarihimizdeki gücümüzü yeniden kazanmak için bir araya gelip güçlendiğinde her zaman bu darbelerle karşılaştık. 1960’da ki darbe ve diğer girişimlerde bu ülkenin ve bu milletin büyümesini ve güçlenmesini önlemek için taammüden yapılan bir girişimdir. Çünkü biliyorlar ki bu coğrafya da büyük bir dirilişi meydana getirecek bu aziz Türk milleti büyürde yeniden büyük bir medeniyet kuracak ve başlarına bela olacak. Onun için yapıyorlar. Onun için içimizde 40 yıldır bu FETÖ’yü geliştirdiler ve içimizdeki bir takım halkımızı da hain hale getirdiler. 15 Temmuz darbe kalkışması da son girişimleri oldu. Onun için 15 Temmuz’u hiç unutmamamız lazım. Unutursak bir daha olur. Sakın unutmayın. Çünkü biliyorlar ki biz bu medeniyeti burada yeniden dirilteceğiz. Bunu önlemek için her yolu denerler. Güneyimizde PKK’ya silah desteği verenler de 15 Temmuz’u yapanlar da aynıdır. Bu aziz millet 15 Temmuz da büyük bir destan yazmıştır. Bir çok şehidimiz var, Amasyalı hemşerimiz Ahmet Özsoy’da şehit olmuştur. Allah rahmet eylesin. Rabbim bir daha 15 Temmuz gibi bir acı olayı yaşatmasın milletimize.” Diye kaydetti.
15 Temmuz FETÖ darbe ve işgal teşebbüsü esnasında vatanını ve milletini kahramanca müdafaa eden aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize uzun, huzurlu ve sağlıklı bir ömür dileyen Belediye Başkanı Rifat Uzun da yaptığı konuşmasında; “Türk milleti gazi bir millettir. Türk devleti gazi bir devlettir. ‘Ölürsem şehit kalırsam gaziyim’ diyen soylu bir iradeyi yenecek, yıkacak, geçecek, teslim alacak muhasım bir güce henüz dünya üzerinde tesadüf edilmemiş, bundan sonra da edilemeyecektir. Aziz milletimiz işte böyle bir iradenin övüncüdür. 2016 yılının 15 Temmuz’unu 16 Temmuz’a bağlayan gecede yaşananlar bu övüncün beratı ve belgesidir. Nice ateş çemberleri yarılarak bugünlere ulaşılmıştır. Nice badirelere direnç gösterilerek bu cennet vatana leke düşürülmemiştir. Parti aidiyetimiz ne olursa olsun; siyasi, ideolojik ve dünya görüşümüzün pusulası nereyi işaret ederse etsin, hepimiz Türk milletinin mensubuyuz ve hepimiz bu cennet vatanın sahibiyiz. Muzaffer bir millete hezimet yaşatmaya hiçbir melunun nefesi yetmeyecektir. Cenab-ı Allah’tan niyazım Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti’ni musibet ve felaketlerden sonsuza kadar koruyup kollamasıdır. Gün dayanışma günüdür. Gün kardeşliğimizi tescil ve teyit etme günüdür. Gün büyük düşünme, istiklalimize sahip çıkma, küçük hesap yapanları, dağılmamızı gözleyenleri mağlup etme günüdür.” İfadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın halka seslenişi sinevizyon aracılığıyla Suluova halkı tarafından izlendi.
Daha sonra anma programı Din Görevlilerinin Kur’an-ı Kerim ve İlahi okumaları, semazen gösterileri ve şiirlerle devam etti.
İlçe Müftüsü Sıtkı Kaya’nın dualarının ardından anma programı Türkiye genelinde olduğu gibi ilçemizde ki tüm camilerde gece yarısı Saat: 00.13’de Selaların okunmasıyla sona erdi.
Yoğun katılımın yaşandığı anma etkinliklerine katılanlara Belediyemiz tarafından Türk Bayrağı ve ikramlar verildi.
Kaynak: Suluovayenihabergazetesi-AA/Murat Arslan