“ÜRETİCİ FİYATLARI İLE MARKET FİYATLARI ARASINDAKİ FARK YÜZDE 500’E DAYANDI”


“ÜRETİCİ FİYATLARI İLE MARKET FİYATLARI ARASINDAKİ FARK YÜZDE 500’E DAYANDI”-Son zamanlarda piyasalardaki dalgalanma ve enflasyon, özellikle gıda fiyatlarında yükselmelere sebep oldu. Tarladan markete gelene kadar yüzde 500 zam gören ürünler ne çiftçiyi güldürdü, ne de tüketiciyi.Suluova Ziraat Odası Başkanı Adnan Öksüz, üretici fiyatlarındaki artışın, yükselen maliyetler sonucu kaçınılmaz olduğunu dile getirdi. Öksüz; “Tarladaki üretici fiyatlarındaki artışın nedeni; mazot, gübre, yem, elektrik, ilaç ve tohum fiyatlarındaki aşırı yükselmelerdir.” Dedi”Genel olarak üretici fiyatlarındaki artışların nedeni gübre, mazot, yem, elektrik, ilaç ve tohum fiyatlarındaki aşırı yükselmedir. Girdi fiyat endeksi ile tüketici fiyat endeksleri arasında üretici aleyhine ciddi bir açıklık bulunmaktadır. Üretici maliyetlerini düşürmeden, fiyatlarda ucuzluk olması mümkün değildir. Üreticiye verilecek destek, ayrıca tüketiciye verilecek destek olur.” ifadelerine yer verdi.-Geçen Yıl ve Bu Yıl Ramazan Ortası Fiyatlarındaki Değişim Ve Yıllık Fiyat Artışları.Bu yıl ve geçen yıl Ramazan ortası fiyatları karşılaştırıldığında markette 40 ürünün 40’ında da fiyat artışı olduğunu açıklayan Öksüz, fiyat değişimleri hakkında; “Marketlerdeki fiyat artışları yüzde 14,62 ile yüzde 453,52 arasında değişen oranlarda gerçekleşti.Geçen yıl ile bu yılın Ramazan ortası fiyatlarına bakıldığında en fazla fiyat artışı markette yüzde 453,52 ile patlıcanda görüldü. Patlıcandaki fiyat artışını yüzde 297,21 ile beyaz lahana, yüzde 253,09 ile patates, yüzde 218,72 ile maydanoz, yüzde 212,48 ile domates takip etti.Bu yıl ve geçen yıl Ramazan ortası fiyatlarına göre üreticide 32 ürünün 30’unda fiyat artışı; 2’sinde fiyat düşüşü yaşandı.” ifadelerini kullandı.-“Çiftçide Fiyat Düşerken Markette Fiyatı Yükseldi.”Markette fiyatı yükselmesine rağmen üreticideki fiyatı gün geçtikçe düşen bir ürün de elma oldu. Üreticiden markete gelene kadar fiyatı yüzde 494 artış gösteren elma, ne çiftçinin ne de tüketicinin yüzünü güldürdü.Tarladan markete gelene kadar yüzde 494 fiyat artışı gören elmanın üreticiden alış fiyatı geçen yılın bu zamanına göre yüzde 9 düşüş gördü. Çiftçideki fiyatı düşerken marketteki fiyatı gün geçtikçe arttı.Suluova Ziraat Odası Başkanı Adnan Öksüz, çiftçiden maliyetleri ve üretici fiyatlarıyla ilgili yaptığı açıklamalarda; “Geçen yıl Ramazan ortasına göre üreticide fiyatı en fazla düşen ürün yüzde 42,62 ile limon oldu. Limondaki düşüşü yüzde 9,09 elma takip etti.Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 798,63 ile patateste yaşandı. Patatesteki artışı yüzde 354,49 ile yeşil soğan, yüzde 276,78 ile patlıcan ve yüzde 233,33 ile beyaz lahana izledi.Bilindiği gibi Ramazan ayları her yıl 10 gün öne doğru gelmektedir. Bundan dolayı Ramazan ayına ilişkin yapılan tarih karşılaştırması, aynı dönemleri kapsamadığı için mevsimsel etkilerle fiyat farklılıkları olabilmektedir.” dedi.-“Planlı Üretime Geçmeliyiz.”Gıda fiyatlarındaki düşüşün planlı ve etkili bir üretimle dengede kalacağını dile getiren Adnan Öksüz, “Çiftçimiz neyin fiyatı yükselmişse onu ekiyor. Bir üründeki üretim fazla olunca da fiyatlar düşüyor. Ürünler elde kalıyor. Elinden kalan ürünü bir sonraki sene ekmiyor. O zaman da fiyatlar yükseliyor. Stokçulara gün doğuyor.Ürün kısa bir zamanda kara borsaya düşüyor. Bu kısır döngü üreticiyi de tüketiciyi de memnun etmiyor. Başta soğan ve patates olmak üzere birçok üründe her sene bu sorun yaşanıyor. Bu durum böyle sürdürülemez.İhtiyaca göre üretim planlaması yapıldığında istikrarlı gelire kavuşan çiftçi istikrarlı üretimden vazgeçmez. Tüketici de fahiş fiyatlardan kurtulmuş olur.” ifadelerine yer verdi.-Krizleri Atlatmak İçin Ucuz Ve Yeterli Gıda Şarttır.Üretimde planlama yapmanın gıda fiyatlarındaki artışı ve krizlerini önlemenin tek yolu olduğunu vurgulayan Öksüz; “Türkiye ekonomik krizlerini halkın ucuz ve yeterli gıdaya erişebilmesiyle atlatabilmiştir. Bugün yaşadığımız bu krizin etkilerini azaltabilmenin yolu raflarda ucuzluk sağlamaktır. Raflarda ucuzluk sağlamanın yolu üretimi artırmaktır. Üretimi artırmanın yolu üretici maliyetlerini düşürmektir.Eskiden olduğu gibi ucuz ithalat kalmadığına, paranız olsa da ürün bulmanız zorlaştığına göre üreticiyi destekleyip tarlada kalmasını sağlamaktan başka yolu yoktur.” sözlerine yer verdi.-“Kur Konuşuluyor, Üretim Konuşulmuyor.””Türkiye’de herkes kur arttı, kur düştü bunu konuşuyor. Üretimi kimse konuşmuyor. Gıda üretimini artıramazsak, yaşadığımız krizler nasıl aşılacak kimse bunu konuşmuyor. Bu ülke üretime odaklanmalı, imkânlarını üretim için seferber etmelidir. Buradan çıkış için başka bir yol yoktur. Döviz kurundaki dalgalanma tabii ki önemlidir. Ama ülkenin ana gündemi üretim olmalıdır. Üretim, bizi bu krizlerden kurtaracak anahtardır.” dedi.-20 Temel Gıda Maddesi İçin Sabit Fiyat Uygulaması.Suluova Ziraat Odası Başkanı Adnan Öksüz, son günlerde ülke gündeminde olan ve hükûmetin uygulamayı planladığı 20 gıda maddesinde sabit fiyat uygulaması ile ilgili açıklamalarda bulundu. Öksüz, açıklamalarında; “Sabit fiyat uygulaması çok dikkat edilmesi gereken, pratikte kolay olmayan bir uygulamadır. KDV indirimlerinin fiyatlara yansımadığını gördük. Yapılan zamlarla indirimler tüketiciye yansıtılmadı. 20 temel gıdaya sabit fiyat uygulaması iyi denetlenmezse KDV indiriminin sonuçlarına benzer şekilde fiyat artışlarıyla karşılaşabiliriz. Stokçuluk artabilir. Tüketiciye bir faydası olmayacağı gibi zarar eden devlet hazinesi olacaktır.Ayrıca dikkat edilmesi gereken diğer bir konu, tüketici fiyatlarının sabitlenmesi, ilgili ürünlerin üretici fiyatlarını da dolaylı bir yoldan baskılayabilir. Üretici sürekli artan gübre mazot yem elektrik gibi maliyetleri satış fiyatına yansıtamazsa zarar eder, üretimi bırakır. Bu durum gözden kaçırılmamalıdır. Tüketici fiyatlarındaki artışı durdurmak ve fiyatları indirmek istiyorsak;Sürekli artan mazot gübre yem elektrik zirai ilaç fiyatları mutlaka düşürülmelidir.Üretim ve dış ticaret planlaması ciddiyetle ele alınmalı ve uygulanmalıdır.Hal yasası ile zincir marketlere tanınan üreticiden doğrudan ürün alma yetkisi daha sıkı denetlenmelidir.Denetimler yasak savma kabilinden olmamalı, sonuç alınacak şekilde düzenlenmelidir. Çünkü zincir marketler mevcut uygulamada üreticiden doğrudan aldıkları ürünleri kendi içlerinde kurdukları aracı firmalar vasıtasıyla el değiştirme yapmakta her el değiştirmede kar eklemektedirler.Gündemde olan hal kanunu ve perakendeci kanunu gibi konuyla doğrudan ilgili yasalarda hem üretici hem de tüketici lehine olacak gerekli değişiklikler konuyla ilgili tüm paydaşlar tarafından tartışılarak şeffaf ve objektif bir şekilde yapılmalıdır.Kooperatif ve üretici birlikleri işlevsel hale getirilmelidir.Tüketici örgütleri güçlendirilmeli, piyasayı kontrol edebilecek duruma getirilebilmelidir.Tarım ürünlerinin nakliyesinde daha az maliyetli olan deniz ve tren taşımacılığı etkin hale getirilmeli ve sübvansiyon uygulanmalıdır. Gelişmiş ülkelerdeki tarım ürünleri nakliyesi buna en iyi örnektir. Hasatta, yükleme ve nakliye esnasında oluşan ürün kayıplarını azaltacak tedbirler alınmalıdır.” sözlerine yer verdi.