Yarım asırlık camcı ustası elinden elmas ve metreyi düşürmüyor.
Yarım asırlık camcı ustası elinden elmas ve metreyi düşürmüyor.
-ÖZEL HABER: Suluova ilçemizde yarım asırdır kapı ve pencerelere cam takan Hamza Enginer, elinden elmas ve metre’yi düşürmüyor. 66 Yaşındaki 4 çocuk babası Hamza Enginer, çıraklığından itibaren 51 yıldır camcılık yaptığını ve mesleğini çok sevdiğini söyledi. -“51 yıldır ilçesinin inşaat camlarının %80’ini ben takmışımdır.” 1969 Yılında çırak olarak mesleğine başladığını ifade eden Camcı Hamza Enginer, “1969 yılında rahmetli değerli ustam Camcı Ömer Karsavul’un yanına çırak olarak girdim, 1973’e kadar yanında çalıştım. Oradan askere gittim, askerden geldim. 1977’de bu iş yerimi açtım. Suluova’nın %90’ı benim ismimi duymuştur. Suluova ilçesinin köyler de dahil olarak 51 yıldır inşaat camlarının %80’ini ben takmışımdır. Cam işini 51 yıldır severek memnuniyetle yapıyorum. Şu anda gücüm yettiği kadarda yapmaya devam edeceğim.” Dedi. -“bir evin camı olmazsa o evde hayat olmaz.” Camın günlük yaşamın vazgeçilmez maddesi olduğunu belirten Camcı Hamza Enginer, “Cam demek, yapıların yakışığıdır. Cam demek güven demektir. Her türlü(soğuk, sıcak, rüzgar, yağmur) dış etkilerken korunmak demektir. Cam o kadar önemli ki, bir evin camı olmazsa o evde hayat olmaz. Ev aydınlık olmaz. İçinde oturan insanları sıcaktan ve soğuktan koruyan camdır. Cam hayatımızda vazgeçilmeyecek bir maddedir. 51 Yıllık camcılık mesleğim ile 4 çocuğumu büyütüp, okutup ve evlendirdim. Kimseye muhtaç etmedim. Güzel ve ekonomik bir meslektir.” İfadesini kullandı. Çıraklık yıllarında camcılık işlerinin oldukça yoğun olduğunu, günümüzde ise işlerin %80 düştüğüne dikkat çeken Camcı Hamza Enginer, eski yıllarda inşaat sektörünün çok hareketli olduğunu, herkesin kendi evini kendisinin yaptığını ve evinin camlarını da ilçedeki camcılardan aldığını, günümüzde ise binaları daha çok müteahhitlerin yaptığını ve yapıların kapı-pencere camlarını genelde dış bölgelerden toplu olarak aldıklarını kaydetti. -“camcılık sabır isteyen ve riskli bir meslektir.” Camcılık mesleğinin kazançlı aynı zamanda çok da riskli bir meslek olduğunu aktaran Camcı Hamzar, yaptığı açıklamasında; “bu meslek çok hassas, itina isteyen, sabır isteyen bir meslek. Riskli ve tehlikeli bir meslek. Kırılma ve yaralanma ihtimali yüksek bir meslek. O nedenle herkese güvenip bir yapının cam takma işi verilemez, çünkü bir hatada hem maddi hem de manevi zarar ortaya çıkar. Ben sakatlama tehlikesinden korunarak bu mesleği 51 yıldır yapmaktayım çok şükür.” Dedi. Eski yıllarda yapılara takılacak camı araç olmadığı için ellerinde dakika ve saatlerce taşıdıklarını, taşırken de çok sayıda kazaen cam kırdıklarını, camcılık işinin aceleye ve sinirlenmeye gelmediğini anlatan Camcı Hamza Enginer; “Camcılık mesleği eski yıllarda çok özel, gözde ve saygın bir meslekti. Şimdi ise bir saygınlığı kalmadı. Herkes cam takıyor. Günümüzde binaların pencere ve kapıları plastik olduğu için fabrikasından çıkarken camı üzerinde çıkıyor. İşlerimiz son yıllarda %80 oranında düştü maalesef. Şimdi az sayıda ev ve iş yeri camı ile daha çok ayna ve resim çerçeve camları takıyoruz.“ diye aktardı. Halen Orta Mahalle Fatih Caddesinde ki işyerinde oğlu Yusuf Enginer ile mesleğinin gereği kapı ve pencerelere cam takan ilçemizin en eski camcı ustası Camcı Hamza, bir çok çırak yetiştirdiğini ancak son yıllarda çırak bulanmadığını, yeni yetişen gençlerin ilgi alanlarının ve meslek tercihlerinin çok değiştiğini, bu yüzden camcılık mesleğinin terk edilen ve unutulan meslekler arasına girecek olmasından endişe ve de üzüntü duyduğunu aktardı. Camcı Hamza’nın örnek ve başarılı bir zanaatkar olduğunu belirten müşterilerden Halis Açıkgöz ile Veysel Sancaktar ise, “Camcı Hamza abi iyi bir esnaf, iyi bir arkadaştır. İşinin erbabıdır. Yıllardır bu işi yapıyor. Yani elinin sanatı güzeldir. Camcı Hamza ustanın Suluova’da ki evlerin çoğunda emeği vardır. İşçiliği temiz olduğu için kapı pencere camlarının çoğunluğunu Hamza ustaya taktırılır. Kısaca Camcı Hamza ustanın B işinin erbabıdır.“ diye anlattılar.
Kaynak:AA-Suluovayenihabergazetesi/Murat Arslan