1-7 EKİM “CAMİLER VE DİN GÖREVLİLERİ İLE MEVLİD-İ NEBİ HAFTASI”
1-7 EKİM “CAMİLER VE DİN GÖREVLİLERİ İLE MEVLİD-İ NEBİ HAFTASI” -Suluova İlçe Müftümüz Kaya, Diyanet İşleri Başkanlığınca her yıl 1–7 Ekim tarihlerinde icra edilmekte olan “Camiler ve Din Görevlileri Haftası”nın bu yıl ayrı bir güzelliğinin olduğunu söyledi. Bu sene 7 Ekim Cuma günü Mevlid Kandili olması münasebetiyle 1-7 Ekim tarihleri arasında “Mevlid-i Nebi Haftası ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası” birlikte icra edileceğini duyuran Müftü Sıtkı Kaya, “Hafta vesilesiyle her sene bir tema belirlenmekte ve bu tema çerçevesinde İslam Dininin temel gayeleri, güzellikleri insanımıza, Peygamber Efendimiz(S.A.V.)’in hayatından örnek tablolar sunularak konferans, vaaz, hutbe vb. yollarla anlatılmaktadır. Diyanet İşleri Başkanlığımız, bu seneki temayı “Peygamberimiz, Cami ve İrşad” olarak belirlemiştir.Yüce Allah’ın gönderdiği bütün Peygamberler gönderildikleri toplumlara Hakk’a giden, insanı dünya ve ahiret mutluluğuna eriştiren dosdoğru yolu göstermişler, bu yolda bizzat yürüyerek toplumlarına rehber ve örnek olmuşlardır. Bu noktada henüz Müslüman olmayanlara yönelik yapılan çağrı, tebliğ ve davet olarak adlandırılırken; İslam’ı din olarak kabul etmiş olanlara yönelik gerçekleştirilen dini telkin, eğitim ve öğretim ise irşad olarak adlandırılır. Hz. Peygamber(S.A.V.), Peygamberlik vazifesiyle görevlendirildikten sonra ilk önce akrabalarından başlayarak çevresindeki insanları hikmetle ve güzel öğütle İslam’a davet etmiş, yeryüzünde fitne ve fesat ortadan kalkıncaya, din tamamen Allah’ın oluncaya kadar mücadele etmiştir. Kur’an’da bu davet ve irşad metodu, Peygamberimiz (s.a.v)’e ve O’nun şahsında tüm Müslümanlara şöyle bildirilir: “(Önce) en yakın akrabalarını uyar.” (Şuara, 26/214)“(Rasulüm!) Sen, Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et!” (Nahl, 16/125) “ Bütün dinlerden üstün kılmak üzere, Peygamberini hidayet ve Hak Din ile gönderen O’dur. Şahit olarak Allah yeter.” (Fetih, 48/28)Hz. Peygamber (s.a.v.), vahyin gözetiminde davet ve irşadını Mekke’de Erkam b. Ebi’l-Erkam’ın evinde, Medine-i Münevvere’ye hicretinden sonra ise bizzat inşasında emek sarf ettiği Mescid-i Nebevi’de sürdürmüştür. Peygamberimiz(S.A.V.)’in hayatında Mescid-i Nebevi’nin müstesna bir yeri vardır. Medine’de cami, sosyal hayatın merkezi ve kalbidir. Mescid-i Nebevi, ibadet mekanı, yönetim merkezi, şura meclisi gibi fonksiyonlarının yanında irşad ve eğitim-öğretim faaliyetlerinin de merkezidir. Hz. Peygamber(S.A.V.), mümin şahsiyetini inşa etmek, müminlerin gönüllerini imar etmek, zihinlerini beslemek, birlik beraberlik ve kardeşliklerini pekiştirip aralarında sevgi ve dayanışma bağı kurmak, imanın ve İslam’ın toplumsal boyutlarını geliştirmek için camiyi merkez olarak kullanmıştır. Hz. Peygamber(S.A.V.)’i örnek alan Ümmet-i Muhammed de tarihte cami merkezli bir medeniyet kurmuş, günümüzde de camilerimizin bu merkezi konumu hala devam etmektedir.Hz. Peygamber(S.A.V.), ”Kolaylaştırın, zorlaştırmayın; sevdirin, nefret ettirmeyin.” (Buhari,İlim,11) buyurarak davet ve irşadda bizlere yol göstermiş, her zaman muhataplarının istekli olup olmadığına dikkat etmiş, sözlerini dikkatlerin dağılmayacağı bir süre içinde kısa ve özlü bir şekilde ifade etmiştir. O, davet ve irşadında örneklerle tasvir, yani temsil metodunu uygulamış, inanç, amel ve ahlak konularında ashabına kıssalar da sunmuştur. İrşad faaliyetlerinde toplumun dezavantajlı kesimleri başta olmak üzere bütün kesimlerine özel ilgi göstermiştir. Hz. Peygamber(S.A.V.)’in davet ve irşadda inanç ve gayreti, samimiyeti ve ihlası, güvenilirliği ve doğruluğu, sabrı ve merhameti, fesahat ve belağatı, bu süreçte en büyük yardımcısı olmuştur. Hz. Peygamber(S.A.V.), tebliğ ettiklerini ilk önce kendisi yaşamış ve her zaman söylediklerinin canlı misali olmuştur. Onun içindir ki her sözü insanlara tesir etmiştir. Şefkat, merhamet ve hoşgörüsüyle, güler yüzüyle, tatlı dili ve teşvik edici üslubuyla gönüller 11’nke dokunmuştur. Yüze vurmadan, kırmadan, dökmeden hataları, yanlışları düzeltme cihetine gitmiş; genel ifadelerle yanlışlıkları dile getirerek muhataplarını uyarmaya çalışmıştır.Bize bütün hayatıyla en güzel örnek olan Peygamber Efendimiz(S.A.V.)’den sonra davet ve irşad vazifesi Ümmet-i Muhammed’in uhdesine verilmiştir. Bu sebeple Müslümanlar olarak bu ulvi din hizmetini yerine getirirken söz ve davranışlarımıza çok dikkat etmeli, Yüce dinimiz İslam’a ve müminlere halel getirecek söz ve davranışlardan uzak durmalıyız. Hz. Peygamber(S.A.V.) ve ashabının örnek yaşamlarını günümüz dünyasına taşıma gayreti içinde olmalıyız. Değişen dünya şartları içerisinde din görevlilerimiz ve cemaatimizle birlikte camilerimizi imar ve ihya etmeli, sadece ibadet mekanı değil, irşad ve irfan mektebi haline getirmeli ve hayatımızın merkezine yeniden taşımalıyız. Bu vesileyle bizler için bir sekinet ve mutluluk kaynağı olan “Mevlid-i Nebi Haftamızı”, Din Görevlilerimizin ve emekli Din Görevlilerimizin “Camiler ve Din Görevlileri Haftasını” tebrik ediyor; vefat eden din görevlilerimize Allahtan rahmet diliyorum. Mevlid Kandilimizin ailemize, çocuklarımıza, milletimize ve Alem-i İslam’a huzur, bereket, sukünet ve barış getirmesini, Cenab-ı Hakk’tan niyaz ediyorum.” ifadelerini kullandı.Kaynak: Suluovayenihabergazetesi/Murat Arslan