DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Amasya °C

CUMA HUTBESİ VE SONRASI !

CUMA HUTBESİ VE SONRASI !
REKLAM ALANI

CUMA HUTBESİ VE SONRASI !

-11 Nisan 2024 Cuma günü, Cuma namazında Cuma Hutbesinin konusu, “ÜMMET OLMAK, BİRLİK OLMAKTIR” idi.

Suluova Orta Camide; Hutbeyi, İmam Hatip Mustafa Kara, yazılı metinden harika aksanı ve tok ses tonu ile okudu.

Hutbenin konusu İsrail‘in Gazze-Filistin’e karşı 7 Ekim 2023’de başlattığı kanlı zulüm idi.

Uzunca bir metin olan Hutbeyi hiçbir harfine dokunmadan bir kısmını ÖZET’le aşağıya aktarıyorum.

-Muhterem Müslümanlar!

Dün olduğu gibi bu günde Zalimler, Ümmeti Muhammedi bölüp parçalama, İslam Beldelerini işgal etme emellerinden vazgeçmiş değillerdir. Ümmetin birlik ve beraberliğini bozmak, onları birbirine düşürmek, dahası Müslüman’ı Müslüman a kırdırmak için her yolu denemektedir. Hiç bir hak hukuk tanımayan bu caniler, dünyanın gözü önünde; Gazze ‘de küçük büyük, kadın erkek demeden insanları öz vatanlarında diri diri yakmakta, büyük bir soykırım gerçekleştirmektedir. Her geçen gün yüzlerce masum insan, ya bombalar altında can vermekte ya da açlıktan ölmektedir. Çocukların çığlığı gök kubbeyi titretmekte; annelerin feryatları arşı-âlâyı inletmekte; babaların çaresizliği insaf ve vijdan sahibi herkesin yüreğini dağlamaktadır. Yaşanan bu acıların temel sebebi; zalimleri güçlü olmaları değil, Müslümanları dağınık, parçalanmış, tepkisiz ve duyarsız olmalarıdır. Birlikte rahmetin, ayrılıkta azabı olduğunu unutmalarıdır.

Oysaki: Yüce Rabbimiz Müslümanlara:

-“Topyekûn Allah’ın ipine sımsıkı sarılın, bölünüp parçalanmayın’’

-Müslümanlar için: “Onlara haksız bir saldırı yapıldığında elbirliğiyle kendilerini savunurlar.’’

-“Birbirinize haset etmeyin. Birbirinize kin beslemeyin. Birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah’ın kulları, kardeş olun.’’

-“Müminler ancak kardeştir’’

-Doğrusu Ümmetimiz tek bir ümmettir. Ben de sizin Rabbinizim. Öyleyse bana itaat edin.’’

-“Siz insanlar ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten menedersiniz ve Allah’a inanırsınız’’

Ayetlerini ayrı ayrı okuyup yorumlamak suretiyle cemaati aydınlatmıştır.

Devamla; Diğer metinlerde:

-Ey İnsanlar!

Gazze de bir millet topyekün yok ediliyor. Hastaneler, okullar, mabetler dahi yerle bir oldu. Sadece Müslümanlar değil, onlara insani yardım ulaştıran yardımseverler, onlara şifa bulması için çabalayan Sağlık Çalışanları, bu zulmü dünyaya duyurmak için çalışan basın mensupları da katlediliyor. Zulüm elbet son bulacaktır. Mazlum mutlaka kurtuluşa erecektir. Zalimler asla amacına ulaşamayacaktır.

-Ey Müslümanlar!

O Halde: AYNI Allah’a iman eden, aynı Peygamberin yolundan giden, aynı Kitabı rehber edinen, aynı kıbleye yönelen, Müslümanlar olarak el ele, gönül gönüle verelim, Aziz Milletimiz ve tüm İslâm alemi olarak, birlik ve beraberliğimizi, muhabbet ve kardeşliğimizi daha da güçlendirmenin gayretinde olalım.

EVET: Cuma hutbesi; yukarıda özetle arz edildiği gibi bitirilmiş ve Cuma namazının tamamlanmasıyla cemaat de camiden ayrılmaya başlamıştı

Cuma hutbesinin konusu zamanın gündemi ile birebir örtüşmüştü.

Ayrıca: tok sesi ve özgün Türkçesi ile; Hutbeyi İmam Hatip Mustafa Kara’nın okuması eminim kendisine kulak veren Cemaatin yüreğine sızı bırakmış, İslam inancıyla Müslüman kardeşlerinin zulme uğramasına kin duydurmuştur.

Şahsen ben: Hutbeyi zamanın anlamını anlatması bakımından Mükemmel buldum. Ve ayrıca yüreğime dolan sızı ve ayrıca Gazze için tatbiki olarak bir şey yapamamanın ezikliği ile Cuma namazını kılıp, cemaatin hutbe hakkındaki tavrını öğrenebilmek amacıyla tesbihatı yarıda kesip cami çıkış kapısına yöneldim.

Evet: Bakalım bu duygulu Hutbenin sonunda cemaatin tavrı ne idi.

-Allah kabul etsin (Tokalaşmalar)

-Allah kabul etsin gardaş (Onlarca tokalaşma)

-Hacı nereye

-Eve eve

-Hacı gel hadi şurda iki bardak çay içek

-Ne olum(oğlum) evde çay hazır ben eve gider.

Evet okurlarım. Bu konuşmalar, laf atmalar, Tokalaşmalar onlarcasıyla cemaat içerden çıkıncaya kadar devam etti.

İnanın Cemaatten hiç kimse; “HUTBE BANA DOKUNDU.. Allah kahretsin şu İsrail’i-kafirleri” demedi.

Veya Hutbe ile ilgili olarak cemaaten bir kelime duymadım.

Ve akabinde cami içinde bir iki cemaatle ayakta sohbet eden Mustafa Kara hoca ya danışarak imamlar odasına girdim.

Maksadım bu mükemmel hutbeyi boş vermiş, kulak arkasına atmış gibi görünen cemaatin durumunu imam odasında gündem etmekti.

İmam odasında İlçe Müftümüz dahil olmak üzere yedi tane bir kısmı da olan emekli imam vardı.

Yukarıda da arz ettiğim üzere: cemaatin hutbeye karşı duyarsız olduğunu, hatta cemaatin yüzde 95 inin camiden dışarıya adım attığı andan itibaren hutbenin konusunun ne olduğunu bile unuttuğunu dile getirdim.

Halkımız bazı milli meselelerde canını ortaya koymaktan asla çekinmemiştir. Mesela Çanakkale Savaşlarında, Kıbrıs Savaşlarında en son da 15 Temmuz’da topyekün, azami bir duyarlılıkla bir araya gelmiştir.

Gazze’de bizim meselemiz olmasına rağmen halkımızda neredeyse tık yoktur. Dedim.

11 Nisan Cuma hutbesinden birkaç gün sonra; Orta Camii Cemaatinden olduğunu bildiğim bazı din görevlileri de dahil olmak üzere bir çok kişiye ‘Geçen Cuma günündeki Hutbenin konusu neydi’ diye sordum:

İnanın hiç kimse konu, Gazzeydi, Filistin’di diyemedi.

OHALDE NE YAPILMALIDI Kİ HUTBE AKILDA KALSIN, VİJDANLARDA YER BULSUN. MESELA:

-Orta Camiden Demokrasi meydanına kadar yürüyüş yapılabilirdi.

-Cami içinde Gazzeli- Filistinli Şehitler için Cenaze namazı kılınabilirdi.

-Cemaate: Filistin’e yardım olsun diye Filistin atkısı(Puşi) hazırlanıp bedeli mukabilinde dağıtılabilirdi. VS..

Elbette ki bu tür etkinliklerin hiç biri olmayınca onca düşünce ve emekle hazırlanan hutbe cemaat dinamik hale getirilemeyince maalesef harcandı gitti.

Oysa Dinamik bir toplum olmaya o kadar ihtiyacımız var ki.

YAZAR: EKREM GÜN

REKLAM ALANI
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.