DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Amasya °C

İSTANBULLU MİSAFİR !

İSTANBULLU MİSAFİR !
REKLAM ALANI
26.05.2025
57
A+
A-

İSTANBULLU MİSAFİR !

-Onu; Dernek tabelasına uzun uzun bakarken gördüm. Ara sıra da derneğin içine cama burnunu dayayıp bakmaktaydı.

Suluova da ilk kez gördüğüm bu yabancı adamı içeri, derneğe davet ettim.

Sanki davet bekler gibi bir buyur işaretimle tereddütsüz içeri daldı.

O gün içeride yani Amasya Şeker Emeklileri Derneğinde 15-16 kişi vardık. Şerif Demir kardeşimizin demlediği nefis Çayla birlikte Salih Yazıcı’nın ikramı olan Simit Poğaçaları aşırmakla meşguldük.

İçeri buyur ettiğimiz misafire de ikramda bulunduk. Ancak o ayrıca oturduğu masada sadece çay içmekle yetindi.

Merakıma sığınarak yanına vardım. Sordum adın nedir?.Kimsin?. Necisin?

-“Adım Nurullah, İstanbulluyum. Buraya bir dostumu ziyarete geldim. Şeker Emeklileri tabelasını görünce dikkatimi çekti. İçeri baktığımda Suluova da başka yerde görmediğim nezih bi yer, sohbet koyu. Benim bir tarafım da Şekerci olduğu için Meraklandım davetinizle cesaretlenip daldım içeri. Teşekkür ederim.” dedi.

“Şekercilerle nasıl bir ilişkin var” diye sorduğumda;

Atmış beş yaşında olduğunu söyleyen bu Nurullah Bey; Ünlü Şair, Yazar ve Tıp Doktoru olan Ceyhun Atuf Kansu’nun babasının dayısı olduğunu söyledi. Şekercilikle ne alaka demeye kalmadan Fabrikamızın Yaşayan Emekli Büyüklerinden SEBAHATTİN ÖZBEY Ağabeyimiz büyük bir heyecanla yanımıza geldi.

Meğer ki Sebahattin Özbey Ağabeyimz ile Dr. Ceyhun Atuf Kansu, Amasya Şeker Fabrikası Revirinde birlikte çalışmışlar.

Nasıl mı: Türk Şair, yazar ve aynı zamanda Tıp Doktoru olan Ceyhun Atuf Kansu Cumhuriyetin ilk yıllarında memleket edebiyatı geleneğini bağımsız bir şekilde sürdüren ve Türk tarihi, Anadolu nun yurt tutulması, çocuk problemleri, köy-köylü ve eğitim konularında yazılar neşretmiş biri olarak edebiyatımızda müstesna bir yeri olan ünlü bir şahsiyettir.

Bu şahsiyet Hastanelerde bir müddet Tıp Doktoru olarak görev yaptıktan sonra Kurum Doktoru olarak Türkiye Şeker Fabrikalarında işe başlamıştır.

Uzun yıllar Turhal Şeker Fabrikasında görev yaparken zaman zamanda Türkiye Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğünün emri ile on beş günde, bazen de ayda bir Amasya Şeker Fabrikasında Kurum Doktoru olarak görev yapmıştır.

İşte bu sebeple Sebahattin Özbey ağabeyimizde Amasya Şeker Revirinde görevli iken bu Ünlü Şair, Yazar ve Doktorla tanış olmuş, dostluk kurmuştur.

Şimdi ise okuyucularımıza Dr. Ceyhun Atuf Kansu’nun Amasya Şeker Fabrikası Revirinde bulunanlara ders niteliğinde anlattığı bir anekdotu Sebahattin Özbey Ağabeyimizden dinlediğim kadarıyla aşağıya aktarıyorum.

-DR.CEYHUN ATUF KANSU’nun Revirdekilere söyledikleri:

“Arkadaşlarım. Ben Şeker Fabrikalarına Şekerde görevli üst düzey bir yakınımızın tavsiyesi ile işe başladığımda daha da gençtim. Şeker Şirketinin bir okul olduğunu, çalışanların bir adap içinde görev yaptıklarını, kimsenin kimseden üstünlük taslamadığını, herkesin kılık kıyafetine bile özen gösterdiğini, Bu sebeple amir kim memur kim çoğu kez belli bile olmadığını Şeker Sanayisinde gördüm.

Özellikle, Fabrikanın kurulduğu yerleşim alanlarının son derece modern dizayn edilişlini, fabrika müştemilatı içinde sinema, lokanta, misafirhane, yatakhane, lojman, çayhane vs. gibi özelliklerini görünce işte Cumhuriyet budur, Cumhuriyet Türkiye’si böyle olmalıdır diyerek kendimce iftihar ettim.

Buna sebep olanlardan biride Şeker Camiasında birlikteliğin, dayanışmanın tesis edilmiş olmasından kaynaklandığının farkına vardım.

Siz siz olun Fabrikanıza, birbirinize, yediğiniz veya yedirdiğiniz ekmeğe sahip çıkın. Özünüze değer verin. Emekli de olsanız birbirinizden haberdar olun.” dedi.

Sebahattin Ağabeyimizden dinlediğimiz bu ünlü Şahsiyetin öğütlerine sahip çıkmak bizlerin vazifesi olmalıdır. Şeker Emeklileri Derneği bunun için vardır.

Bu derneğe birliktelikle sahip çıkmak Şeker Emeklilerinin ekmeğine, özüne sadakati gösterir. Özüne sahip çıkmamak ise boş bir vesvesedir.

Not: Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında Milli Eğitim Genel Müdürlüğü yapmış olan İsmail Hakkı Tonguç’un oğlu Dr. Engin Tonguç ve Engin Tonguç un eşi Dr. Müstesna Tonguç’da Amasya Şeker Fabrikası Revirinde 1958-1962 yıllarında görev yapmışlardır.

YAZAR: EKREM GÜN

REKLAM ALANI
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.