NOSTALJİNİN İKİ KAPISI !




NOSTALJİNİN İKİ KAPISI !
-Bir Eylül.
Suluova tarihinin dönüm noktalarından biri.
Bir Eylül 1957’de Suluova’nın ilçe oluş tarihi.
1902’de Suluca adıyla Bucak olan İlçe
1 Eylül 1957 tarihinde de Suluova adıyla ilçe olmuş.
Bu nedenle: Suluova da her yıl olduğu gibi bu yılda Suluova’nın kuruluş tarihine izafeten Suluova Belediyesince Şenlikler düzenlendi.
Suluova belediyesini organizasyonu ile yapılan ve üç gündür süren bu şenlikler:
Gerek çok değişik etkinlikleri ile gerekse katılımcısı ile mükemmeldi.
Suluova halkı akın akın her akşam Demokrasi Meydanını doldurdu.
Benim her zaman önemsediğim birlik beraberlik olgusuna,
Etkinliklerin her evresinde coşkuyla ve alkışlarla olur verdi.
Biliyorum ki : ben başta olmak üzere: Elbette ki Tüm Suluova halkı da bu bir Eylül şenliklerinin gelişerek devam etmesinden yanadır;
Ancak Bu şenlikler coşkuyla yapılırken az çok geriye doğru şöyle bir bakmalı ve neleri naçar bıraktığımıza da bir göz atmalıyız.
İki örnek verelim.
-BİRİNCİSİ: SULUOVA TREN İSTASYONU
1944 yılında Devlet eliyle yapılan ilk bina olup : mimarisiyle, görselliğiyle , çevre düzenlemesiyle Suluova’mız da bir model teşkil etmiştir.
Ayrıca: O yıllarda; İstasyonda görevli memurların; memuriyete uygun giyim kuşamları,
Sosyal yaşantıları da çevrece benimsenmiş ve Suluova Şehir hayatına yaklaşır olmuştur.
Ne var ki: Geçmişte Suluova’mıza değer katan bu İstasyonun kapıları bu gün kapalıdır.
Kırmızı şapkalı Memuru yoktur, gişesi açık değildir ki bunlara bir şey diyemem ama İstasyon mahalline giriş senelerdir berbat durumdadır.
Ki: Oraya bir peyzajcı titizliğiyle sahip çıkmalı, istasyona ve Suluova’mıza yakışır hale getirilmelidir.
-İKİNCİSİ: ŞEKER CAMİ
Şeker Fabrikası tarafından 1954 de inşaatına başlanmış ve 22 Temmuz 1955 tarihinde de ibadete açılmıştır.
Yeni Suluova’nın İlk camisidir.
Suluova halkı kaloriferi ilk bu camide görmüştür. Cami Mükemmel bir çevre düzenlemesiyle taçlandırılmıştır.
Suluova halkının ruh mekanı olmuştur.
Ama ne yazık ki bu gün çevresindeki ulu ağaçlar kesilmiş, şadırvanı yok olmuş ve akabinde de İbadete kapatılmıştır.
Şu an da da çöpe atılmış bir oyuncak görümündedir.
Suluova Halkı da bu görüntüden çok çok müteessirdir.
Caminin yanından geçen herkes üzülerek of çekmektedir.
Ne olacağı da belirsizdir.
Dolaysıyla bu belirsizliğin kaldırılması ve Hayatımızda nostaljik hatıralar bırakan bu iki kapının canlandırılarak açılması gereklidir.
Umarım ki ilgililerimiz Suluova tarihinin; biri seksen, diğeri yetmiş yıllık olan bu nostaljik değerlerin kaybolmasına da razı gelmez.
Maksadımız ise eskiye takılı kalmak değil, tarihimizi korumaktır.
YAZAR: EKREM GÜN
Kaynak: Suluovayenihabergazetesi-AA/Murat Arslan