TOKİ Öğrencileri Sınıfı Müzeye Çevirdi.

TOKİ Öğrencileri Sınıfı Müzeye Çevirdi.

–Suluova TOKİ Çelebi Mehmet İlkokul öğrencileri sınıfı müzeye çevirdi.

ÖZEL HABER: 
Öğrencilerin, okullarındaki boş bir sınıfında oluşturduğu müzede, ev eşyalarından tarım aletlerine kadar yaklaşık 300 tarihi parça sergileniyor.

Okul Aile Birliği Başkanı Mehmet Özgan, TOKİ Çelebi Mehmet İlkokulu öğrencilerinin Sosyal Bilgiler Dersinde işledikleri “Milli Değerlerimiz ve Milli Kültürümüz” dersi kapsamında uyguladığı “Geçmişe Bir Işık Tut“ temalı bir proje sergi çalışması başlattığını, amacın öğrencilerin milli kültürümüzü ve milli değerlerimizi öğrenmeleri, sahip çıkmaları ve yaşatmaları olduğunu bildirdi.

Okul Aile Birliği olarak projeye destek verdiklerini ve velilerin evlerinde özenle muhafaza ettiği 50, 80, 100 ve 150 yıllık tarihi eşyaları okuldaki boş bir sınıfta oluşturulan müzede sergilediklerini ifade eden Mehmet Özgan, milli ve manevi değerleri yaşatarak yeni neslin, bir önceki kuşağın kullandığı araç ve gereçleri tanımalarını sağlamak suretiyle geçmişteki yaşam kültürümüzü gelecek nesillere aktarmak istediklerini söyledi.

Kültürel değerlerin gelecek nesillere aktarılmasının önemli olduğunu belirten Mehmet Özgan, şöyle konuştu:
“Geleceğimiz olan çocuklarımıza geçmişte kullandığımız aletler ve giyecekleri tanıtmak için böyle güzel bir sergiyi düzenlemiş bulunmaktayız. Çocuklar bu tarihi eşyaları gördüklerinde geçmişte atalarımızın kullandığı malzemeleri ne kadar zorlu şartlar altında kullandıklarını görerek algılama hissine sahip oluyorlar. Ziyaret eden tüm öğrenci ve gençlerimize 50 yıl, 100 yıl veya daha fazla yıllar önce hangi malzemeler kullanıldığını göstererek öğretmeye çalışıyoruz. Sonuç olarak bu sergide öğrenciler ve gelen ziyaretçilerimiz geçmiş yıllardaki kullanılan malzemeler ile şu an günümüzde kullanılan malzemeler arasındaki farkı ve gelecekte daha kolay ve de teknolojik aletlerle ne gibi işler yapabileceğimizi rahat bir şekilde görmüş oluyorlar.”

Oluşturulan müzede, 300 kadar geçmiş yıllara ait tarihi ve kültürel malzemelerin bulunduğunu belirten Mehmet Özgan:
“Sergiyi ziyaret eden öğrenci ve velilerimiz bundan 50 yıl, 100 yıl veya daha fazla uzun yıllar öncesine bir nostaljik gezinti yapmış oluyorlar ve her ziyaret eden aklında mutlaka bir hatıra ile birlikte buradan çıkıyor. Sergide toplamış olduğumuz yaklaşık 310 tane eşya bulunmaktadır. Bazı eşyalarda yaptığımızı incelemelerde ve velilerimizden aldığımız bilgilerde, buradaki eşyaların yaklaşık 100, 150 yıl öncesine ait olduğunu tespit etmiş bulunmaktayız. Sergimize gelen öğrenciler ve veliler buraya girdiklerinde bu nostaljik atmosferi gördüklerinde ise büyük bir hayret içinde geçmişe uzun bir olculuk yaptıklarından dolayı gayet mutlu şekilde buradan ayrılıyorlar” diye konuştu.

Müzenin oluşturulmasına evinde özenle muhafaza ettiği tarihi eski eşyalarını getirerek destek verdiğini belirten öğrenci velilerinden 2 çocuk annesi Şazimet Keçeli(29) ise, oluşturulan müze sergide geçmişin kokusu ve izleri olduğunu, geçmişte yaşanılan hayatın zorluklarının sergiye bakıldığında gözlemlendiğini dile getirdi.

Müzede sergilenen birçok eşyayı kendisinin de görmediğini, sergide anneannesinin dönemindeki huzuru ve o atmosferi hissettiğini belirten Şazimet Keçeli, şöyle devam etti; “Yani bu tarihi eserlerin yer aldığı sergiyi gezdiğimizde bize geçmiş anneannelerimizin döneminin hissiyatını veriyor. İçeri girdiğinizde o havayı aldığımızda huzur kokuyor. O zamanki huzur ve mutluluğu içeriye girdiğimizde yakalayabiliyoruz. O zamanın şartlarında o anları yaşamak tabi ki zordur, ama akşamları herkesin huzurla toplanıldığındaki sohbetin sıcaklığı ve o samimiyeti bu sergiye girildiğinde hissedilebiliyoruz” diye konuştu.

-“geçmişe nostaljik bir yolculuk yaptım.”

Şazimet Keçeli; “Ben içeriye girdiğimde geçmişe nostaljik bir yolculuk yaptım. Geçmişten bugüne nasıl geldiğimizi çocuklarımıza öğretmemiz ve tanıtmamız gerekiyor. Hayatın zorluklarını, geçmişteki anneannemizin, babaannelerimizin hangi zorluklarla bugünlere geldiklerini öğretmemiz, tanıtmamız lazım. Çocukların bunları görmeleri, değerini ve kıymetini bilmeleri lazım. Bu atmosferi yaşamamız lazım. Geçmiş tarihimizi ve kültürümüzü çocuklarımıza tanıtmalıyız, öğretmeliyiz.”

Ziyaretçi akınına uğrayan Müze Sınıfta, 150 yıllık semaver, 70 yıllık fotoğraf makinesi, 110 yıllık düdüklü tencerenin yanı sıra gramofon, şinanay(lamba), radyo, yayık, orak, çıkrık, keçi kılından çul ve çuval, heybe, yün tarakları, halbur, ibrik, güğüm, kınalık, el değirmeni, testi, ağaç beşik, ağaçtan çocuk yürüteci, Tokaç, el dokuması heybeler, el dokuması göynek, yün eğirme çıkrığı, duvar halısı, el emeği yemeni, siyah okul önlüğü, ellikler gibi geçmişimize ait birçok eşya yer almakta.

Kaynak:AA-Suluovayenihabergazetesi/Murat Arslan