Ö D E V !
Ö D E V !
-Okulların açılmasına sayılı günler kaldı.
Milyonlarca İlköğretim ve lise öğrencisi Eylül ayının ikinci haftasında 2024- 2025 yılı eğitimi için okula başlayacak.
Aileler çoktan beri okul tercihine, servis teminine başladı bile.
Elbette ki : Okulların eğitim- öğretime açılmasıyla birlikte evlere de Okul Ödevleri bütün ağırlığıyla girmiş olacak.
Bilhassa İlköğretim ve lise öğrencisi bulunan evlerde bu ödev yükü; eğitimin sürdüğü aylar boyunca da devam edecek.
Çocuklarımın, Yeğenlerimin ve de Torunlarımın okuduğu bir çok okulda Aile Birliği Başkanı, Okul Dernek Başkanı olarak görev yaptım.
Okul Aile Birliği veya okul derneklerinde görevim olmasa bile Çocuklarımın ve Yeğenlerimin eğitimleri sürece Okul- Veli işbirliğine çok önem verdim.
Dolaysıyla okullarla hiç ilişiğimi kesmedim.
Bu zaman zarfında gerek Öğretmenlerimizle, gerek velilerle çok istişarelerim oldu.
Bu istişarelerim neticesinde öğrendim ki: Öğretmenlerimizin de Velilerimizin de öğrencilerle ilgili en önemli sorunu ev ödevi idi.
Ve en önemlisi de: Talebelerin kahır ekseriyetinin evde ödev yapmayı sevmiyor olmasıydı.
Peki: Talebe neden ev ödevini sevmiyor :
Bir Bakalım:
Bilimsel araştırmalara göre.
Ödevin fazla olması,
Ödevin çocuğa zor gelmesi,
Çocuktaki dikkat bozukluğu,
Ödevin Fazla olması,
Evde ebeveynlerin, kardeşlerin, varsa ninenin dedenin muhabbetinden uzak durdurulması,
Evde başkaları televizyon seyrederken veya telefonla meşgulken çocuğun bunlardan mahrum bırakılması v.s. gösterilebilir.
Peki talebe ev ödevini yapmaz ise neler olur bakalım.
Vallahi olumsuz çok şeyler olur ve olmaktadır da:
Bir bakalım neler oluyor:
Bir kere ebeveynin: Ödevin var mı evlat demesiyle ortalık yavaş yavaş gerilmeye başlar.
Buna karşılık talebelerin bir kısmı ebeveynin bu sorusuna ‘’sonra yaparım diyerek’’ geçiştirir.
Bir kısmı da Maalesef ödevi olduğu halde ‘’Ödevim yok’’ diye inkar eder. Yalan söyler ki: Bu hem talebe için hem ebeveyn için çok tehlikeli bir durumdur.
Ödevimi sora yaparım diyen talebe için ise sıkıntı bitmez.
Zira ebeveyn iki de bir talebeye ödevini hatırlattıkça evde yavaş yavaş gerilim başlar.
Eğer talebenin elinde bir de akıllı telefon varsa gerilimin şiddeti artar.
Zaman gece yarısını geçmesine rağmen talebe ödevini yapmamışsa, istirahat için uyku ihtiyacı duyan ebeveyn de; sinirler üst noktaya tırmanır ve maalesef evde yüksek tonda sesler alır başını gider.
Bu kez: Evde: eşler arasında gerilmiş sinirler nedeniyle ufak tefek ağız dalaşıyla birlikte maalesef kavgalar da başlar.
Elbette ki böyle durumlarda ebeveynlerin istirahat i de uyuması da mümkün değildir.
Tabi ki bu durumdan çocukta etkilenir.
Evde ki bu karmaşa dolaysıyla evde; ne ödev yapılmıştır, ne de huzur kalmıştır.
Elbette ki evdeki bu huzursuzluk bir gün, bir gece ile de sınırlı olmayacaktır.
Aşağı yukarı her gün; ödev yüzünden çıkan evde ki bu huzursuzluk
Neticesin de:
Talebenin ebeveyn e tavır alması, ana babadan hoşnut kalmaması ve maalesef nefret etmesine kadar varır.
Bu durumda:
Aile içinde kırgınlıklar artar ve aile içi saygınlık da azalır.
Çocuk, ebeveyn i takmaz, tanımaz hale gelir,
En kötüsü de evine soğuyan çocuk önceleri eve geç gelmeye başlar.
Akabinde de bu geç gelmeler sıklaşır ve bazen arkadaşımdayım bu gece onlardayım yalanı başlar.
Ve daha sonraları da maalesef bu iş çocuğun evi terk etmesine kadar varır.
Bu durumda; Evi terk eden çocuğun dışarıda iyi bir ortam içinde olduğu da düşünülemez.
Elbette ki sadece Okul Ödevi yüzünden aile içinde huzursuzluğun başladığı da söylenemez. Şüphesiz başkaca etkenler de vardır.
Ama: benim konum şimdilik; ev de, ev ödevinin açtığı sorunlarla ilgilidir.
O halde Talebeye ev de ödev verilmese ne olur.
Ben eğitim uzmanı değilim ama tecrübelerim şunu söyler ki:
Eğer talebeye okulca ev ödevi verilmese:
İnanın evde ana baba kavgası,
çoluk çocuk kavgası,
iç küsüşme, iç çatışması yok denecek kadar azalır.
Ebeveynlerle çocukların muhabbet dolu iletişimleri artar.
Çocuk evde serbest bırakılırsa, ödev sorumluluğu olmasa
Sadece kitap okumayı teşvik ile evde ailece birlikte çeşitli aktiviteler vs. yapmakla da çocuğun eğitimine katkıda bulunulabilir.
Ben bunları söylerken talebenin asla ödev yapmaması taraftarı değilim.
Ben ÖDEVİN OKULDA YAPILMASI, EVE ÖDEV VERİLMEMESİ Taraftarıyım.
Peki bu nasıl olacak:
Okuldaki altı saatlik dersin son bir buçuk iki saatinde ödevlerin öğretmen nezaretinde yapılmasını,
Yahut altı saatlik günlük eğitimin yedi sekiz saate çıkartılarak son iki saatinin okulda ödev yapılmaya ayrılmasını düşünüyor ve teklif ediyorum.
Şunu da anti parantez belirtmeliyim ki :
Zira Ben; otuz yılı aşkın çalıştığım iş yerimde hiçbir Amirin, hiçbir memurun, hiçbir işçinin ve hiçbir hizmetlinin evine iş götürdüğüne, veya ödev götürdüğüne şahit olmadım.
O halde gerçek hayatta tatbikatı olmayan ev ödevinin talebeye yüklenmesi de nedendir anlamış değilim.
Bu nedenlerle: Aile birliğimizi korumak,
Geleceğimize takıntısız bir aile ortamı yaratmak için:
Çocuğun evine bağlanması,
Aile ortamının kavgasız gürültüsüz seyretmesi,
Evde saygı ve sevginin tesisi için:
Talebeye ev de ev ödev verilmemsi
Verilirse de çok az verilmesi taraftarıyım
YAZAR: EKREM GÜN