‘TARİH VE KÜLTÜR BAĞLAMINDA MEDENİYETLER ŞEHRİ AMASYA SEMPOZYUMU’ YAPILDI
‘TARİH VE KÜLTÜR BAĞLAMINDA MEDENİYETLER ŞEHRİ AMASYA SEMPOZYUMU’ YAPILDI.
-Amasya Valiliği öncülüğünde Amasya Olgunlaşma Enstitüsü tarafından düzenlenen ‘Tarih ve Kültür Bağlamında Medeniyetler Şehri Amasya Sempozyumu’nun açılışı gerçekleştirildi.
Saraydüzü Kışla Binası Milli Mücadele Müzesi ve Kongre Merkezinde gerçekleştirilen programa Vali Önder Bakan ve Elif Bakan, Amasya Belediye Başkan Vekili Bekdemir İşbilir, Cumhuriyet Başsavcısı Fatih Kocaman, Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi, Milli Eğitim Bakanlığı Sosyal ve Kültürel Etkinlikler Daire Başkanı Nazan Suna Alpural, protokol üyeleri, siyasi partilerin yöneticileri, çeşitli üniversitelerden akademisyenler ve basın mensupları katıldı.
Saygı Duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan programda ilk olarak konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Ali Katipoğlu, iki gün sürecek olan sempozyumun içeriği hakkında bilgiler aktarırken, Milli Eğitim Bakanlığı Sosyal ve Kültürel Etkinlikler Daire Başkanı Nazan Suna Alpural ise tarihimizin, kültürümüzün ve geleneklerimizin yansımalarını günümüzde de fazlasıyla hissettiğimiz Amasya’mızda bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti.
Son konuşmayı gerçekleştiren Valimiz Önder Bakan ise şunları söyledi: “8500 yılı aşan tarihiyle Amasya’mız, Hititlerden başlayarak; Pers, Pontus, Roma, Selçuklu ve Osmanlı Medeniyetlerine ev sahipliği yapmıştır. Osmanlı şehzadelerinden birçoğunun ilk eğitimini aldığı, devlet yönetimini öğrendiği yer olması dolayısıyla da “Şehzadeler Şehri” olarak da bilinmektedir. Yeşilırmak’ın kenarında konumlanmış Yalıboyu Evleri, Harşena Dağı’ndaki Helenistik Döneme ait Kral Kaya Mezarları ve görkemli Amasya Kalesi ile Osmanlı Dönemine ait Hazeranlar Konağı şehrimizdeki önemli simgelerindendir.
Amasya bunlarla birlikte, daha sayamadığımız birçok özelliğiyle, Kültür ve Turizm Bakanlığımız tarafından da ‘Marka Kent’ ilan edilmiştir. Ben burada bir kez daha belirtmek isterim. “Amasya o şehirdir ki, tenhasında bir at eşelense, toynağı bir medeniyete dokunur.” ifadesi, Amasya’mızın sahip olduğu tarihî ve kültürel hazinesini ifade eden en güzel deyişlerden biridir. Harşena Kalesi’nin UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesine alınması, Şehrimizin önemini bir kez daha gün yüzüne çıkarmıştır.
Biz de bu bilinçle Amasya’mızın tarihi, doğal ve kültürel zenginliğini Ülkemizin farklı noktalarında düzenlenen fuar ve organizasyonlarla tanıtmaya devam ediyoruz. Dijitalleşmenin giderek yaygınlaştığı, emeğin, milli ve manevî değerlerin giderek önemini kaybettiği çağımızda, her geçen gün köklerinden uzaklaşan milletlerin, millî kimlikleriyle geleceğe yürümesi; ancak geçmişiyle bağlarını güçlü tutmasıyla mümkündür. Bu bağın yaşatılmasında şüphesiz el sanatlarımızın, gelenek ve göreneklerimizin önemi oldukça büyüktür. Bugün de kültürümüzün ve el sanatlarımızın en güzel örneklerinin geleceğe aktarılması hususunda, alanında uzman akademisyenlerimizin önemli katkılar sunacağını belirtmek istiyorum.
Bu düşüncelerle; her sokağı tarih ve medeniyet kokan Amasya’mıza, geçmişten günümüze emek veren âlimlerimize, sanatçılarımıza, devlet adamlarımıza ve büyük vazifeler üstlenmiş ecdâdımızı hayırla yâd ediyor, davetimize icabet ederek, katkılar sunan değerli misafirlerimiz ile sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” İfadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından çeşitli üniversitelerden katılım sağlayan akademisyenler, sempozyumda “Osmanlı Şehzadelerinin Amasya’sı: Tarihi Kent Gelişimi Üzerine Mütalaa, Topkapı Sarayı Koleksiyonundaki Şehzade Kaftanları, Amasya Sarayları ve Amasya’nın Osmanlı Sanat ve Kültür Dünyasına Katkıları” başlıklı sunumlarını gerçekleştirdiler.
Kaynak: Suluovayenihabergazetesi-AA/Murat Arslan